Resveratrol, üzüm (kabuk bölümü), fındık ve bilhassa kırmızı şarap gibi belli besinlerde natürel olarak bulunur. Resveratrolün cilt üzerindeki tesirlerinin neler olduğunu biliyor musunuz? Estetik açıdan yararlı olabileceğini öğrenmek sizi şaşırtabilir. Ayrı olarak belirli vaziyetlerin rehabilitasyonunda de faydalı olabilir.
Bu bileşeni, kozmetik kremlerin yanı sıra ağız yoluyla alınan desteklerde de bulabilirsiniz. Üstelik oral yoldan tüketimi iyi tolere edilir, güvenlidir ve toksik değildir.
Aynı şekilde, resveratrol kremlerinin topikal (sathi) olarak uygulanması da güvenlidir. Ancak konsantrasyonları %0,5’ten fazla olanlar çoğunlukla tahrişe kapı aralarlar.
Resveratrol: Cilt Üzerindeki Tesirleri
Bu bileşen, antioksidan, kardiyoprotektif, nöroprotektif, anti-enflamatuvar ve anti-kanser aktiviteleri de dahil olmak üzere ansızın fazla biyolojik özelliğe sahiptir. Aşağıda resveratrolün dermal doku ile ilişkili 10 tesirini listeleyececeğiz. Böylelikle onları teferruatlı olarak kavrayabilirsiniz.
1. Serbest köktenlerin yok edilmesi için antioksidan
Resveratrol, bir hayli kişi tarafından yaşlanma karşıtı bir molekül olarak kabul edilir. Bu serbest köktenleri nötr hale getirebilen ve onlardan kurtulmak için vücudun iç maharetini artıran çift istikametli bir antioksidan olarak çalışır.
Baicalin ve E vitamini ile beraber topikal (sathi) resveratrol, insanların ciltlerini gençleştirmek için kullanabilecekleri kozmetik malzemelerdir.

2. Yaşlanma karşıtı özellikler
Bununla beraber resveratrol yaşlanmanın diğer belirtileriyle alakalı de yardımcı olabilir. Hem de ‘Dermatoloji İlaçları Mecmuası’ (Journal in Drugs of Dermatology) dermal yaşlanma ile ilişkili aşağıdaki belirtilerde ehemmiyetli iyileşme olduğunu gösteren çalışmalar yaptı:
- İnce çizgiler ve kırışıklıklar
- Cilt sıkılığı ve elastikiyeti
- Gevşeklik
- Hiperpigmentasyon
- Cildin parlaklığı ve pürüzlülüğü
Benzer şekilde bilim insanları erken yaşlanmanın önlenmesinde resveratrolün rolünü araştırmaya devam ediyorlar. Tecrübi modeller aracılığıyla cilt bakım ürünlerinde kullanılan diğer antioksidanlarla bu maddeyi karşılaştırıyorlar. Böylelikle etkinliği ile ilgili eksiksiz şekilde fikir sahibi olabilirler.
Okuyun: Yaşlanma Sürecimiz Ne Vakit Başlar?
3. Resveratrolün tesirleri: Depigmentasyon
Ayrı olarak resveratrol direk ve endirekt tirozinaz inhibitörüdür. Bu yüzden, cilt kirlerinin oluşumu üzerindeki çeşitli tesirleri göz önüne alındığında pigmenter bozuklukların rehabilitasyonu için umut verici bir ajandır.
Ancak laboratuvar kaynaklı çok sayıda delile karşın insan çalışmalarından ele geçirilen hudutlu data vardır. Tam etkinliğini ve güvenliğini göstermek için daha fazla muayenehane çalışma gereklidir.
4. İltihaplı sivilce iyileştirme
Amerikan Klinik Dermatoloji Mecmuası (The American Journal of Clinical Dermatology) çalışmalarında resveratrol jelinin iltihaplı sivilce üzerinde pozitif neticeleri olduğunu gösterdi. Ancak terapatik bir yaklaşım için uygun formülasyonu belirlemek yerine, değişik konsantrasyon ve formülasyonlarda etkinliğinin daha fazla test2 edilmesi gerekiyor.
Akne vulgaris, pilosebaceous (kıl ve yağ bezlerine ait) biriminin hastalığıdır. ‘Propionibacterium acnes’ (P.acnes) bakterisine verilen enflamatuvar bağışıklık cevabı ile karakterizedir. Resveratrol, mikroba karşı ara vermeden antibakteriyel etkinlik göstermiştir.
5. Resveratrol: Anti-enflamatuvar desteği
Enflamatuvar dermatozlar, dermatolojide en sık karşılaşılan muayenehane meseledir. Glukokortikoid ve takrolimus gibi immünomodülatörlerin şiddetli yan tesirleri hasebiyle, güvenli ve tesirli alternatiflere yüksek talep vardır. Şu anda piyasada bulunan kremler, ekseriyetle hastaların ve doktorların kaçınmak istediği tepkilere yol açar.
Hala insanlarda cilt irinini inhibe edebileceğine konusunda çok az ispat olmasına veyahut hiç ispat olmamasına karşın resveratrolün anti-enflamatuvar tesirleri enflamatuvar dermatozu olan farelerde gösterilmiştir.
6. Kanser karşıtı tesir
Oksidatif stres, melanom gibi cilt kanserlerinin gelişimine ehemmiyetli bir katkıda bulunmaktadır. Netice olarak resveratrol da dahil antioksidanların kullanımı, bu onkolojik hastalığın önlenmesine ve rehabilitasyonuna yardımcı olabilir.
Mesela Beynelmilel Moleküler Bilimler Mecmuasında yayınlanan çalışmaları dikkate alabiliriz. Bir bütün olarak resveratrol, hem canlı içinde hem de yapay ortamda olası antikanser aktivitesi gösterir.
7. Epidermal (üst cilt) yenileme
Resveratrolün topikal (sathi) olarak uygulanması, kollajen imalatını artırarak peeling işlemlerinden sonra cildin yenilenmesini hızlandırır. Üstelik teknik iritasyonu ve cildin kızarıklığını azaltır.
İspat eder, malzemeyi içeren yöntemlerin, fibroblastların çoğalmasını teşvik edebileceğini ve kollajen III konsantrasyonunun artmasına katkı sağlayabileceğini göstermektedir. Her iki madde de cildin iyileşme sürecinde rol oynar.
Bunu da okuyun: Cilt Kanseri için ABCDE Testi
8. Ultraviyole savunma (UV)
UV ışınımına aşırı maruz kalmak, güneş yanığına, erken yaşlanmaya ve cilt kanserine yol açar. Bununla birlikte hem canlı içinde hem de yapay ortamda yapılan çalışmalar, resveratrolün cildi UV ışınımından savunduğunu göstermiştir.
UVA ışınımına ek olarak keratinositleri (cilt hücreleri) de UVB hasarından savunabilir.
9. Keloit
Keloitler, cildin egzajere şekilde yaralanmasıdır. Liflerin ve alakalı hücrelerin aşırı büyümesiyle sonuçlanır. Neyse ki biyobilim, biyoteknoloji ve biyokimya alanındaki çalışmalarda, resveratrolün keloitler üzerindeki olumlu etkilerinden söz edilmektedir.
Çalışmalarda resveratrol, keloit fibroblastların apoptozunu (hücre ölümü) teşvik etmiştir. Bu arada kollajen 1 ve prokollajen 3 için mRNA ekspresyon düzeylerinde azalmalar üretmiştir. Ayrı olarak SIRT1’in ekspresyonunu artırmıştır. Bir başka söylemle bu aşırı büyümüş yaralarla sonuçlanan kötüleşmiş mekanizma yavaşlar ve hem de durur.

1o. Derideki yaraları iyileştirme
Cilt yaralarının iyileşmesi, fibroblastlar ve keratinositlerin çoğalmasının yanı sıra kollajen birikmelerini içerir. Çeşitli gözlemlere göre resveratrol, hayvan yaralarında iyileşme sürecini hızlandıran hücre çoğalmasını uyarır.
Resveratrol: Cilt Üzerindeki Etkileriyle Alakalı Son Noktalar
Düşünebileceğiniz gibi, kozmetolojide ve dermatolojide resveratrol kullanımının popülaritesi gittikçe artıyor. Zira onun gelecek vaat eden bir rehabilitasyon ajanı olabileceğine dair çok fazla kanıt var. Ancak potansiyelini onaylamak için klinik çalışmalar devam ediyor.
Yeniden de bu maddenin geleceği umut verici görünüyor. Bu, özellikle dermal dokuyu UV ışınımı gibi dış ajanlardan savunma ve yeterli şekilde iyileştirme istikametleri için geçerli. Ancak daha fazla kanıt olana kadar uygun bir şekilde kullanımı ile ilgili tavsiye almak için her vakit bir tıp uzmanına müracaat etmek seçenek edilmelidir.

La entrada Resveratrol: Cilt Üzerindeki 10 Olası Tesiri aparece primero en Sıhhate bir adım.
Önemli
Blog içerisinde yer alan tüm içerikler bilgilendirme amaçlıdır. İlaç veya ürün tavsiyesi değildir. Yaşadığınız hastalıklarla ilgili doktorunuza danışmadan herhangi bir ilaç veya ürün kullanmayınız!