Öğrenilmiş Çaresizlik Tedavi Edilebilir Mi? 2020
  • 06 Ocak 2021
  • 344

Öğrenilmiş çaresizlik, ekseriyetle tatsız olan vaziyetlere karşı pasif ve boyun şayet şekilde reaksiyon vermektir. Tatsız vaziyetle karşılaşan insanların, onlara rahatsızlık veren veya zorluk yaşatan uyaranları ortadan kaldırma niyetleri yoktur.

Çoğunlukla bu vaziyet, acıdan kaçınma ile ilgili başarısız olunan eylemler içeren travmatik bir tecrübeden sonra oluşur. Böylelikle kişi, acı durumları durdurmak için yapabileceği işe fayda bir şey olmadığı neticenine varır.

Okuyun: Travma Sonrası Stres Bozukluğu Semptomları

Öğrenilmiş çaresizlik: Tanımı nedir?

Amerikan Psikoloji Derneğine (APA) göre, öğrenilmiş çaresizlik, strese kapı aralayan şeylere tekrar tekrar maruz kalınmasından meydana gelen bir olgudur. Bu stres etkenleri kontrol edilemez ve insanların olayları kontrol etmek için sahip oldukları mevcut seçenekleri kullanmamalarına kapı aralar.

Bu yüzden olanlar başka bir deyişle etrafsal süreçler üzerinde kontrolleri olmadığını öğrenirler. Bu çıkarımları, orta vadede farklık yapma motivasyonlarını yok eder.

Bir başka söylemle bu, acıya kapı aralayan vaziyetlere reaksiyon verememeye sebep olan psikolojik bir vaziyettir. Bu, geçmişteki tatsız olaylar karşısında başarısız eylemler gerçekleştirmenin bir neticesi olarak ortaya çıkar.

Bu yüzden insanlar, acıyı tolere etmeyi öğrenirler ve hoş olmayan uyaranları önlemek için yapabilecekleri bir şey olmadığına inanırlar.

ağlayan kız çocuğu Çocukluktaki travmatik tecrübeler, yetişkinlikte, öğrenilmiş çaresizliğe sebep olabilir.

Öğrenilmiş çaresizliğin nedenleri

Öğrenilmiş çaresizliğin tüm nedenleri, insanları, hayatta olup bitenler üzerinde hiçbir kontrole sahip olmadıklarına inandıran bir önyargıyla ilişkilidir. Bu, belli bir takım vaziyetlerin olası neticelerinin doğru bir şekilde çözümlememesine katkıda bulunur.

Bu kişiler, yazgılarının çoktan belli olduğuna ve bunu değiştirmek için yapabilecekleri hiçbir şey olmadığına inanırlar.

Bu vaziyetin en sık karşılaşılan nedenleri şunlardır:

Çocukluktaki travmatik tecrübeler

Bu psikolojik durumun gelişimini belirleyen etmenlerden biri de, kişilerin hayatlarının ilk senelerinde yaşadıkları tecrübelerdir. Kişi, bu mertebe süresince tatsız tecrübeler yaşadıysa ve rastgele bir yardım, deşarj olma veya pozitif bir tepki almadıysa, benzer koşullar karşısında itaatkar bir duruş benimseme ihtimali yüksektir.

İtaatkar ve pasif rollerin öğrenilmesi

Çocukların, küçüklük döneminde aldıkları eğitim de bu durumun gelişmesini etkileyen bir diğer etmendir. Pasiflik ve bağımlı olma sosyal rollerini teşvik eden belli bazı durumlar varsa, kişinin, gelecekte savunmasızlığı benimseme ihtimali artar.

Diğer taraftan çocukluk dönemi boyunca alınan iletiler, eylemsizliğin yapılmasında ehemmiyetli bir rol oynamaktadır. Sözgelişi, çocuklar, onlara daimi aciz olduklarını veyahut bir şey bilmediklerini söyleyen insanların çevreninde büyürlerse, güçsüz olduklarını düşünen yetişkinlere dönüşebilirler.

Aşırı kontrollü haneler

Bir takım hanelerde aşırı kontrolcülük hakimdir. Ebeveynlerinin veyahut bakıcılarının çevrelerinde olan biten her şeyi kontrol ettiği ve yaptıkları eylemlerin neticelerinden dersler alma tecrübeninden yoksun bırakıldıkları bir ortamda yaşayan çocuklar, öğrenilmiş çaresizlik geliştirmeye daha açıktırlar.

Suçluluk duygusu

Diğer taraftan mesuliyet veyahut suçluluk gibi öğrenilmiş çaresizliğin gelişimini etkileyen içsel etkenler vardır. Başka bir deyişle, kişi, hoş olmayan bir olay hasebiyle suçluluk hissederse, gelecekte ortaya çıkabilecek rastgele bir vaziyeti değiştiremeyeceğine veya durduramayacağına inanmaya başlar.

Böylelikle boyun eğmeye ve özsaygısını ve saygınlığını negatif etkileyen tutumları haklı görmeye başlar. Bu vaziyet kişilerin aldıkları eğitim türüyle alakalı olabilir. Zira aldıkları eğitim türünün suçluluğu ‘ekme’ veyahut işleme mahareti vardır.

Bunu da okuyun: Sadoreksiya: Gittikçe Yaygınlaşan Bir Yeme Bozukluğu

Öğrenilmiş çaresizliğin neticeleri

Öğrenilmiş çaresizlik, aşağıdaki boyutlar üzerinde negatif tesir yaratabilir:

  • Motivasyon: Kontrol eksikliği algısı, motivasyonda azalmaya kapı aralar. Bu yüzden, yeni vaziyetlere reaksiyon verme teşebbüsleri azalır.
  • Bilişsellik: Pozitif sonuçlar veren yeni reaksiyon kalıplarını öğrenmede güçlük vardır. Bunun yanında, bu kişiler, meseleleri oldukça normal bir şey gibi idrak edebilirler.
  • Duygusal: Çöküntü, anksiyete ve hayal kırıklığı gibi negatif duygusal vaziyetlerin ortaya çıkması yaygındır. Ayrı olarak bariz bir özsaygı eksikliği mevcuttur. Bu vaziyet, kişi, şartları kontrol edebilene kadar devam eder.
  • Fiziksel: Yeme bozuklukları ve bağışıklık sistemindeki farklıklar fiziksel sonuçlar arasındadır.

Öğrenilmiş çaresizliğin rehabilitasyonu

Bu fenomeni rehabilitasyon faktörün en iyi yolu terapatik müdahale aracılığıyladır. Bu yaklaşım, kişiye, belirli bir vaziyete nasıl reaksiyon verileceğini öğretmeyi amaçlamaktadır. Vázquez Valverde ve Polaino Lorente’ye göre, terapatik yaklaşım aşağıdakilerden oluşur:

  • Öznenin, vaziyetlere yaptığı negatif atıfların değiştirilmesi: Kişi bir takım eylemlerde bulunduktan sonra pozitif sonuçlar verenler kolay görevlerin yerine getirilmesi aracılığıyla. Kişi, bu arada, başarısızlıkların kendi hatası olmadığını da öğrenebilir.
  • Pozitif duyguların indüksiyonu: Öz-saygının pekiştirilmesi. Böylelikle kişi kendini etrafına daha fazla müdahale edebilir vaziyette hissedecek.

Terapatik müdahale bu arada geçmişteki travmatik olayların ele alınmasından da oluşabilir. Emel, kişinin, bu tecrübelere değişik bir mana vererek onların üstesinden gelmesidir. Böylelikle kişi, gelecekte karşısına çıkacak vaziyetlerde, daha fonksiyonel ve pozitif reaksiyonlar geliştirecektir.

terapist arkası dönük müracaat eden Terapist tarafından tanımlanan teknikler aracılığıyla öğrenilmiş çaresizliğe karşı psikolojik bir yaklaşım göstermek olasıdır.

Sonradan edinilen bir mesele

İsminde da belirtildiği gibi, bu vaziyet öğrenilir, sonradan edinilir. Bir başka söylemle, bir insanın doğuştan gelen bir özelliği değildir ve çoğunlukla çocukluktan itibaren oluşmaya başlar. Üstelik bu vaziyet, kişinin iyiliğine zarar veren -bazen şiddetli bir şekilde- bir dizi negatif tesire yol açar. Bu yüzden rehabilitasyon edilmelidir.

En iyi rehabilitasyon, psikolojik terapidir. Kişinin, kendi hayatı üzerinde çok ehemmiyetli düzeyde kontrolü olduğunu keşfetmesine yardımcı olur. Kişi, bu farkındalığı kazandığında, duygusal, fiziksel, bilişsel, her düzeyde pozitif farklıklar yaşayacaktır.

Sesin Ruh Halinizi Nasıl Etkilediğini Keşfedin Sesin Ruh Halinizi Nasıl Etkilediğini Keşfedin Bilimin son senelerdeki bulgularına göre, ses ruh halinizi etkiler. Aşırı gürültü sağırlığa kapı aralayabilir. Daha fazla oku »

La entrada Öğrenilmiş Çaresizlik Tedavi Edilebilir Mi? aparece primero en Sıhhate bir adım.

Bu içeriği paylaş