Cildin pH değeri neden önemlidir ve cilde nasıl bakılmalı? 2021
  • 19 Mart 2021
  • 719

Cilt itibariyle söz ettiğimizde, kısa müddet içerisinde bir bilim dersi alıyormuşuz gibi hissetmeye başlayabiliriz. Yöntemler, bileşenlerin cilt üstündeki tesirleri, cilt mekanizmaları ve kullanılan dil çok karmaşık hale gelebiliyorlar. Bunun en ehemmiyetli örneklerinden birisi ise cildin pH derecesi.

pH, rastgele bir solüsyonun asitliği veya bazlığını ölçmek için kullanılan kıstastır. Farkında olsanız da olmasanız da, cildin pH’ının onun işlevleri üzerinde büyük tesiri vardır. Aşağıda bilmeniz şart olan her şey var.

Cilt pH’ı Nedir, Neden Ehemmiyetlidir?

Yüzünüz ve bedeninizdeki cildin pH derecesi 4.7 ve 5.75 arasında değişir. pH’ın alt ve üst değerleri 0-14 arasındadır, 7 nötr olarak kabul edilir ve suyun pH’ı 7’dir. Aşağısı asidik, yukarısı bazik başka bir deyişle alkalidir. 5 civarında olan cilt hafif asidiktir. Cildinizin bu düzeyde kalması ehemmiyetlidir zira kalmazsa mikrobiyomun oynadığı rolden rolayı işlevlerini etkiler. Cilt mikrobiyomu hafifçe asidik bir ortamı seçenek eder.

Burada aralık ehemmiyetlidir. Cildin pH düzeyi erkekler ve kadınlarda hafifçe farklıdır. Erkeklerde genelde daha asidik olur. Cilt ayrı olarak yaşla beraber, bilhassa kadınlarda menopozdan sonra, daha alkali hale gelir. Cildin pH düzeyi 50 yaş civarlarında değişir ve daha hassas hale geldiği için kadınlarda tahriş ve kolayca bozulması olası hale gelir. Cilt türü de pH düzeyini etkiler ve yağlı ciltlerin biraz daha asidik olma eğilimi vardır. Derinin ürettiği sebumun kendisi de biraz asidiktir.

Son olarak, cildin pH düzeyi onun temas ettiği şeye göre değişebilir. Mesela cilt bakım ürünleri ve su bu farklığı yapabilir. Bu yüzden cildinize pH’ı değişik olan bir şey değdiğinde, bu onu etkiler. Ama cildin bu tesiri atlatma kabiliyeti de yüksektir ve bu yüzden cilt natürel pH vaziyetine kısa müddette geri dönebilir. Ama bu dalgalanmalar çok aşırı ve sık olurlarsa problem oluşabilir.

Asidik Manto Ne Manaya Gelir?

Asit mantosundan söz etmeden cildin pH düzeyinden söz edemeyiz. Asit mantosu, cildi savunan bir asit filmidir ve natürel yağlar ile terin bir karışımından oluşur. Bu asitlik cildin savunucu işlevlerinin hayati bir parçasıdır. Asitlik patojenlerin gelişimine mani olur zira oportünist bakteriler alkali ortamlarda daha iyi gelişirler.

Cildinizin pH’ının Balanssız Olmasının İşaretleri

Cildin pH’ının bozuk olduğunu gösteren bir takım işaretler var ve yaygın cilt problemlerinden bazılarının bununla irtibatı vardır.

Kuru, Sıkı Cilt

Cildiniz çok alkali hale geldiğinde, bu onun su tutma yeteneğini etkiler. Cildin bariyer işlevi onun temel olarak nemi tutmasını sağlar ve bu özellik bozulduğunda transepidermal su kaybı ortaya çıkar. İsminden belli olduğu üzere, su bu vaziyette cildin üst tabakası ile epidermisten kaçar ve havaya karışır.

İnflamatuvar Cilt Problemleri

Egzema, rosacea, sedef ve iltihaplı sivilce gibi cilt problemleri inflamasyonla irtibatlıdırlar. Kronik inflamasyon ciltte büyük problemlere neden olur ve bu rahatsızlıklara genetik eğilimi olanlarda ortaya çıkmasına neden olabilir. Cilt mikrobiyomunda pH’ın büyük rolü olduğu için balans bozulursa inflamasyon eğilimi artar. 

Artan Hassasiyet

Hassas cilt genelde cildin bariyer işlevinin bozulması neticeninde ortaya çıkar. Bir takım insanlarda bu natürel yoldan olur, bazıları ise hayat tarzı ve cilt bakım tercihlerinden dolayı ortaya çıkabilir. pH’ın bariyer işlevinde büyük rolü olmasından dolayı pH bozulduğunda, cilt daha reaksiyonlu ve hassas hale gelir.

Cildin pH’ı Nasıl Dengelenir?

Cildin pH’ının dengelemek yapılmayacaklar kadar yapılacaklara da bağlıdır. Hem de pH’ı bozmanın temel yollarından birisi çok şey yapmak ve aşırıya kaçmaktır.

  • Yapmayın: Duş, el ve yüzleri yıkama esnasında çok sıcak su kullanmayın. Sıcak su doğal yağları parçalar. Suyun pH’ı cildinkinden biraz daha yüksektir ve o da tesirde bulunabilir. Çok fazla ve sık maruz kalmak cildin bariyer işlevini bozar.
  • Yapın: Bariyeri destekleyen bileşen ve kremleri kullanın. Hyaluronik asit, seramitler ve squalane gibi bileşenler ile çeşitli bitkisel yağlar cildin bariyer rolünü savunmasını sağlarlar ve pH’ı normal çevirirler. Bazı ürünlerin üstünde pH derecesi yazar ancak zati son zamanlarda çoğu ürün cilt mikrobiyomunu bozmamak üzere hazırlanır.
  • Yapmayın: Soyucu kükürt ve sabunları kullanmayın. Mikrobiyom ve pH’ın bozulmasının en yaygın sebepleri arasında kuvvetli sabunlar ve çok alkali pH’a sahip olan kükürtler bulunurlar. Arada bir kuvvetli sabunlar kullanmak pH’ı çok bozmaz fakat bunların düzenli kullanımı cilt işlevlerini etkiler.
  • Yapın: Cilt mikrobiyomunuzu besleyin. Cildin büyük bölümü onun diğer özelliklerinden etkilenir ve pH ile mikrobiyom bunlar arasında bulunuyor. Bu yüzden cildi düzgün ve düzenli pH’ta tutarak mikrobiyomunuzu güçlendirebilirsiniz. Ayrı olarak mikrobiyoma özel ürünler kullanarak pH’ı dengelemeniz de olası.
  • Yapmayın: Aşırı soymayın. Cildin asit mantosundan ve onun pH ile irtibatından söz etmiştik. Bu asit manto natürel sebumdan oluşur. Aşırı kese yaparsanız bu filme zarar verirsiniz ve pH değişir. Haftada en fazla 1-3 kez yapın.

Netice Olarak

Cilt karmaşık bir uzuvdur ve pek çok tesiri ile işlevi vardır. Ona bakmak için her şeyi dikkate almalısınız. En ehemmiyetli işlevlerinden birisi hafif asidik olan 5 düzeyindeki pH’ıdır. pH’ı etkileyebilen çok şey var ve bir kaç tanesi kötü sonuçlar verdiğinden dengenin bozulmasına kapı aralar. Bu nedenle cildinize nasıl baktığınıza çok dikkat etmelisiniz.

Cildin pH değeri neden ehemmiyetlidir ve cilde nasıl bakılmalı? yazısı ilk önce Ayşe Tolga İyi Yaşam üzerinde ortaya çıktı.

Türkçe makale özgünleştirme tarafından yapılmıştır.

Bu içeriği paylaş