Herkese merhaba! Biliyorsunuz, dünyada ve Türkiye’de sevdiğim yerleri gezdiğimde, olanağım oldukça sizlerle de paylaşmaya çalışıyorum. Bu sefer de, dünya tarihi ve insanlık tarihinin “sıfır noktası” olarak adlandırılan, tarihin dönüm noktası ve bu toprakların en kadim merkezlerinden bir tanesi olan Göbeklitepe’den söz edeceğiz.
12 bin 500 sene önce taşlar ve kabartmalar
Gezimizde, öncelikle tarihi bir köprünün kalıntılarını gördük. Burası, bir ortak alanı anlatıyor. Tepeden bakıldığında, değişik farklı alanlar görülüyor. Ortak noktaları; hepsinin ortasında iki tane T var, etraflarında de 12 tane T var. Buranın, hayvan evcilleştirilmesine hizmet ettiği düşünülüyor. Buradaki taşların bir bölümü, yukarıdan dümdüz bir lazer iner gibi kesilmiş ve bir bölümü kabartmalı olarak bırakılmış ve o bölüm öyle kalmış. Başka bir deyişle, yontularak o bölüm öyle bırakılmamış, kesilmiş, kabartma kullanılmış. Bu, şuan son zamanlarda kullandığımız 3G teknolojisi. Normal koşullarda, 12.500 sene önce bir insanın bunları yapabilmesi olanaksız.
Bir inanışa göre; hayat buraya çanta ile geldi, Yaradan ışık ile geldi ve insanlığın sütunları oldu.
Taşlar arasında, üç boyutlu bir aslan figürü de var. Aslanı yontarak oluşturmamışlar. Taşın tamamını kesmişler ve o yontma kısmı kalmış. Bu işlemler, üç boyutlu yazıcılar gibi yapılmış. Ve, çok net kesimler var. Şu anki lazer keski gibi. Gittiğinizde siz de fark edersiniz; kesimler, yontularak, elle kesilmiş gibi değil. Çok net bir biçimde kesilmiş.
Günün kapanışı da bizim durduğumuz yerde yapılıyormuş, biz de tam o ana eşit geldik. Olduğumuz yerde, Dilek Ağacı isimi verilen yerdeki manzara çok güzel. Burada, bir enerji çalışması yaptık ve enerji merkezlerine bağlandık.
Soğmatar Gezisi
Burası, günümüzde Soğmatar olarak isimlendirilir. Arapça bir deyim olan ”soğ” sözcüğünden gelir ve “çarşı” mananını taşır. “matar” ise yağmur demektir. Bu iki sözcük, terminolojiye “su çarşısı” veyahut “yağmur çarşısı” manasıyla girmiştir.
Burası, dört mevsimde, sene hemen hemen %80’inde hava aynıymış. Sema açık ve çoğu kez güneş ve ayı aynı anda görme vaziyetiniz olur. Gündüz de bakarsanız, ayı görebilirsiniz. Dünya üzerinde, konum olarak ayın en iyi görülebileceği yerlerden biridir.
- Olduğumuz yerin tam karşısında Venüs Tapınağı vardı. Bu, dairesel bir yapı. Venüs’e Cuma günü giderlermiş, giderken de beyaz renge sahip kıyafet giyerlermiş. Burası, genel olarak kadınların ziyaret ettiği bir yerdir.
- Hemen yanı başında, Jüpiter Tapınağı var. Buraya da, genelde Perşembe günleri giderler, yeşil giyinirler ve giderken zeytin dalı götürürler.
- Onun çaprazında Mars Tapınağı var. Salı günleri giderler, kırmızı giyinirler. Salı günleri, onlara göre gergin bir gündür ve çok fazla iş yapmamaya çalışırlar. Negatiflikler olabilir.
- Diğer bir tapınak ise Satürn Tapınağı. Cumartesi günleri giderler, siyah giyerler ve boğa kurban ederler. Zeytinyağlı Adam Ritüeli de bu tapınakta yapılır. Temiz gördükleri bir kişiyi, zeytinyağı ile dolu bir haznenin içine bırakırlar. Diğer karışımları da katarlar ve vücut gevşer. Öyle gevşer ki, “başını çeksem veyahut kolunu çeksem kopup gelecek vaziyettedir”. Bu boyuttan sonra, bu zeytinyağlı adam doğa ötesi boyuta geçerek gelecek ile ilgili öngörülerden söz edebiliyordu.
- En uzaktaki tapınak Güneş Tapınağı. Pazar günleri giderler, sarı giyinirler ve maden olarak altın alırlar.
Sahiden bakir, el değmemiş ve muazzam bir yer. Burada, seyyarelere göre konumlandırılmış tapınaklar var. Güneş tapınağı ve hemen peşinden Venüs tapınağına gittik.
Soğmatar’daki Tapınaklar
İnanna, bir hayli kültürde yer bulmuş ana tanrıçalardan bir tanesidir. Türkiye’de Afrodit olarak da bilinir. Çeşitli isimlerle anılır. Aşk ve savaşın tanrıçasıdır. Eşini kaybettikten sonra, artık savaş tanrıçası olmuştur. Günümüze kadar da bunun yansımaları devam etmiştir.
Türkiye toplumuna baktığımızda, kadınların savaşçı ve aşk taraflarının ağır bastığını görürüz. Sevdiği erkeği kaybettiği için de, genelde o mutsuz ilişkilerde vuku bulur. Bunun, İnanna genlerinin çok daha yoğun olması ile alakası olduğunu söylüyorlar.
Buradaki tapınakları Sabiler yapmış. Pagan kültürüne inanan bu halklara daha sonra Sabiler, en nihayetinde da Harran denmiş. Burada enteresan olan şey; 2000 yıl önce yapılan bu tapınaklara hiç dokunulmamış. Üzerlerine kilise yapılmamış, cami yapılmamış, dönüştürülmemiş. Kendisini bir nevi savunmuş. Üzerlerinde bakım olmamasına karşın, hala kimi yapılar duruyor.
İlginç olan bir şey de, bu 7 tapınağın 7 farklı tepenin üzerine yapılması ve semandaki konumlara bakılarak yapılması. Bu yedi tapınağın, seyyare karşılıkları ve her birinin geometrik simgesi var. Her birinin manaları değişik. Renkler ve sayılarla da çok alakaları var.
Burada yaşayan halk; sayıları, renkleri, astronomiyi, astrolojiyi ve frekansı çok iyi biliyormuş. Son 1500 senedir da buraya uğrayan olmamış. Daha sonra, İngiliz ve Fransızların alakasını çekmiş ve buraya gelmişler fakat yeniden de çok ciddi bir kazı yapılmamış.
Venüs Tapınağı Neden Yuvarlaktır?
Simgeler, eril ve dişil olarak anlatılıyor. Yuvarlak, rahmi sembolize ediyor ve tanrısal bir form. Mukaddes kase dedikleri, Ortaçağ’da sembolik olarak anlatılan şey, aslında rahimdir. Rahim, Yaradan mananına geliyor. Zira, orada bir canlı ürüyor. Tarih öncesine baktığımızda, kadim muasırlıkların daire simgenini kullandıklarını görüyoruz. Venüs de en dişi gezegen.
Burada, bir enerji çalışması yaptık. Venüs, astrolojide Boğa burcunun simgesidir. Boğa burcu ile Venüs’ün eşleşmesine şaşırmadık. Boğa; zenginlik, hayat, bolluk, bereket, güzellik manalarına gelir. Venüs enerjisi, yalnızca kadının cazibesi mananında değildir, erkekler de yapabilir. Zira güzellik ve görkem, tüm insanlığın özellikleridir. Bu yüzden, biz de bu özellikler için beraber bir enerji çalışması yaptık.
Göbeklitepe’de tarih, kültür ve insan topraktan fışkırıyor. Bu yüksek enerjili mekanlardan sizlerle bilgiler paylaşmaya çalıştım. Umarım beğenmişsinizdir. Bugünlük benden bu kadar. Hoşça kalın!
Mezopotamya’nın Gizemleri | Göbeklitepe ve Soğmatar yazısı ilk önce Ayşe Tolga İyi Hayat üzerinde ortaya çıktı.
Önemli
Blog içerisinde yer alan tüm içerikler bilgilendirme amaçlıdır. İlaç veya ürün tavsiyesi değildir. Yaşadığınız hastalıklarla ilgili doktorunuza danışmadan herhangi bir ilaç veya ürün kullanmayınız!