İnsanlık tarihinin en büyük bilmecesi: Göbekli Tepe 2021
  • 18 Mart 2021
  • 774

Göbekli Tepe insanlık tarihi açısından sahiden ne mana ifade eder? 

Medeniyetler Mezopotamya’da mı doğmuştur? Din olgusu ilk sefer bu topraklarda ortaya çıkmıştır?

Göbekli tepe bir tapınak mıdır? Yoksa sadece bir yerleşim merkezimi dir? Veyahut bir sema gözlem hanesi veya güneş saati mi?

Şurası kesinki Daha daha önceki döneme ait olanı daha bulunamadığı için Anadolu’daki en daha önceki neolitik oluşum Göbekli Tepe’dir

Paleotik dönemlere ait olduğu kabul edilen İstanbul Yarım Burgaz ve Karain mağaraları 250 bin sene ööncesine ait oldukları için Anadolu’daki en daha önceki mağara görünümlü ikamet alanlarıdır.

Diyarbakır Çayönü ve Konya Çumra gibi diğer Neolitik yerleşimler uzun kazılar sonrası megaron tipi kerpiç hanelerin ve ana tanrıça kültü olan Kibele’nin ilk ortaya çıktığı höyüklerdir 

Anadolu ve Mezopotamya Sümerler ve Akadlar gibi ilk devlet kimlikli muasırlıkların doğduğu yazının bulunduğu kadim topraklardır 

Fakat Göbeklitepe yukarıya Mezopotamya da bulunan konumuyla gerçekten tarihsel ve arkeolojik devrim niteliğinde bir kazı alanıdır.

Göbeklitepe vasati 12000-12500 yıllık geçmişe sahip olsa da evvelce Harran ovasının en uzak noktasından görülen yığma tepe görünümlü ve çok tabakalı bir höyük olduğu düşünülmüştür veya üzerinde büyük dut ağacının altında türbeler olan bir ziyaret noktasıydı.

1950’lerde Chicago Üüniversitesinden gelen AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’li arkeologlar yığma tepe görünümlü bu arkeolojik alanı incelemiş ve burada bir höyüğe benzer bir kazı alanı bulunuyor diye rapor ederek kazı çalışması yapmadan bölgeden ayrılmıştır ve bir iddiaya göre buradaki kimi kalıntıların Bizans dönemine ait olduklarını belirtildiği de rapor olduğu öne sürülür.

Vakit içinde bölgeye bir hayli Alman arkeolog ve tarihçi gelir  ve bölgede incelemeler  aralıklarla devam eder.Başta Nevali Çori ve Çayönü olmak üzere birçok alanda ileride Göbekli Tepe’nin bulunmasına yardımcı olacak buluntular ortaya çıkartılır.

Bu araştırılan alanlardan gelen bilgiler  geri kalan hayatını Göbekli Tepe’ye adayacak olan bir Alman arkeoloğun işine oldukça fazla  yaracaktır, Bu arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt’dir.

Neolitik dönem  uzmanı Alman arkeolog Klaus Schmidt’in uzman öngörüsü v gayretleriyle ortaya çıkarılan devasa çemberlerden ortaya çıkan “T” tipi dolmenlerin birer birer keşfedilmesi düşünülen insanlık tarihinin ezberlerini bozduğu bir gerçektir.

Sualler arka arkaya gelecektir.Göbeklitepe tarihin sıfır noktası mıdır ? veya burası dini kitaplarda isimi geçen  Adem ile Havva’nın yaşadığı ilk topraklar mıdır ? 

Bir çok bilim insanının dahi daha net olmayan yuvarlak cevap verir  verdiği Göbekli Tepe ile ilgili yalnızca tarihe ve arkeolojiye alakası olan bizim gibi fertler nasıl açıklar yapmalıdır Bu yazımızın ana teması budur.

Göbekli Tepe’nin en neolotik alan olarak ortaya çıkartılmasının ,İzmir Bornova’da bulunan 8500 senelik Yeşilova Höyük kazısı  ile tarihsel bir ilişkisi vardır .  Göbekli Tepe nin ortaya çıkması ile  Anadolu’nun 8500 senelik  taş devri dönemime vasati 3500 4000  sene daha ilave etmesine kapı aralamıştır. 

Bir takım uzmanlara göre Göbekli Tepe’nin bulunması  tarihi değiştirmemiştir yalnızca bilinen insanlık tarihine 4000 senelik kayda değer bir ekleme yapmıştır.

Şu bilinen bir gerçek ki ; Şanlıurfa’da 1990 sonrasında  Klaus Schmidt ve  ekibinin kuzey Harran ovası sırtlarındaki höyükte başladıkları kazılar Anadolu ve dünya tarihini tamamıyla yerinden oynattığı nettir.

İnsanlık  Göbeklitepe tarihibuzul çağ sonlarına 12.500 yıllık bir Homo Sapiens kültürü ile karşı karşıya geliyordu.

En çok arkeologlar, tarihçiler ve de tüm bunları takipçilerine aktaracak olan tur kılavuzları yeni bir tarihsel şok ile karşı karşıya geldiler. Tüm kavramlar değişik boyuta taşındılar.

Göbeklitepe’nin Anadoludaki diğer neololtik kazı alanlarından farkı nedir ? 

Derine indikçe ortaya çıkan tonlarca ağrıklıktaki gökyüzüne bakan dolmenler başka bir deyişle  “T” şeklinde dikili taşlar ve üzerlerindeki hayvan figürleri ve şamanik simgeler 12.500 yıl evvelki insanlar için ne dile getiriyorlardı ?

Burası bir din veya hac merkezimi idi ? Kime inanıyorlardı ve rituelleri nasıldı ?Niçin yan yana bir çember içerisinden diğer bir çembere yakın şekilde semana doğru sırayla dizilmişlerdi?

Yeniden uzmanlara göre hiç bir şey teadüfü değildi .Volkanik Karacabey dağından  fırlayan taşların bulunduğu alan tüf taşlarının ve kireç taşlarını olduğu natürel  zengin taş ocağı özel olarak seçilmiş olmalıydı

Homo sapiens etimolojik olarak bilen veya  düşünen insan demektir fakat bir de homo sapiens sapiens vardır bu da can vereceğini bilen tek canlı olan insan demektir.

Bu bağlamda homo sapiens sapiens tabiri Göbeklitepe’nin düşünen taş devri insanın Göbeklitepe gibi devasa bir dini merkezi yapmak istemesinin kilit noktasıdır diyebiliriz.

Düşünen insandaki gerçekleşen ölüm korkusu  ve bilinmezlik  inanç dolayısıyla din ihtiyacını tetiklemiş olabilir 

Taş devri tarihi açısından bakıldığında Göbeklitepe’nin sıradan bir neoletik yerleşim alanı  olmadığını Klaus Schmidt gibi bir uzman hemen anlamıştı .

 Tepe çevrenindeki taşların yeniden  taşla kavlanmış yani işlenmiş olması burada bir işlik olduğuna işaretti. Kalkalotik ve demir çağı öncesi olan döneme ait bir alan  olduğu henüz hayvan kemikleri veya taşlar dışında  keskin ve sert malzemeler henüz keşfedilmemişti.

Tüm bu anlatılanların ışığında uzmanlara göre Göbeklitepe’nin dört ehemmiyetli özelliği olduğu kabul edilir.

Öncelikle bu tapnak veya kampüs neololik dönemin son merhalesi kabul edilen geç buzul çağı dönemi olan milattan önce 10 bin veya 10500 yıllarına tarihlenmektedir.

Bulunan hayvan fosillerine göre ateş kullanımı yoktur fakat ateş insanlık tarihinde  tabiat olayları  neticesi ortaya çıkan  1.4 milyon senelik bir olgudur.Tekerlek kullanımı da daha yoktur

Not: Ateş 1,4 milyon önce kullanılmış olabilir ancak Göbeklitepe’deki toplulukların yedikleri hayvanlar olan ceylan ve kuş türleri hep çiğ olarak bulundu. Başka bir deyişle bir yakma ve ısıtma olayı yok gibi görünüyor, o açıdan burayı yaparken ve burada yaşarken bir tekerlek ve ateş kullanımı yok gibi görünüyor. Ayinlerde ateş kullanımı var mı? Bu konuda net bilgimiz yok.

Üçüncüsü  en ehemmiyetlisi olgu daha tam manasıyla yerleşik düzene geçilmediği için zirai hayata geçilmemiştir ve  tarıma yönelik hayvanlar evcilleştirilmemiştir.  Yalnızca avcı ve toplayıcı kavimler şeklinde yaşanmaktadır.

Dördüncüsü neoloitk çağın son zamanı olsa da hala toğraktan kil yapmayı daha bilinmediği  çanak çömleksiz dönemdir.

Şimdi beklenen suali soralım Bu kadar zor koşullarda yaşayan avcı ve toplayıcı insan türü  devasa taşlarla  NEDEN ve KİMİN için bu kadar büyük bir tapınak yerleşkesi yaratma ihtiyacı duymuştur?

Tarım ve hayvancılığın bulguyu öncesi bile devasa yaradan veya insan heykellerini yapmak nasıl bir içgüdü veya korku türünün yansımasıdır?

Homo Sapiens bir şeylere inanmaya ihtiyaç duymuştur. Neden, niye, kimden korkmuştur?

İnandığı anadolunun ana tanrıçası kabul edilen Sümer ve Akad ananeninden gelen Kubaba inanncı ile alakası olabilir mi ? Zira çemberlerin içinde bulunan taş dolmenlerin üzerinde doğuran kadın ve erkek cinsel uzuvu motifleri bulunması ilk insanın doğanın doğum mucizesinden haberi olduğunun en büyük göstergesi olduğunu düşünüyorum.

Zira 21.asırda dahi bir kadının bir bebeği dünyaya getirmesi doğanın en büyük mucizesidir.

T şeklindeki hayvan kabartmaları, kesik başlı akbabalar,turn kuşları ,cinsel uzuvlar , el ve  kol motifleri belgesel nitelikli simgeler olup  Göbeklitepe’nin  neoloitk bir şaman tapınağı olabileceğinin bir göstergesi olabilir 

Diğer ehemmiyetli bilinmezlik ise 1800 senelik uzun bir tarihsel süreçten sonra neden bu insanları tapınakların üzerini yeniden toprakla kapatıp bölgeyi ayrılmışlardır?

Acaba inanç sistemleri mi değişmiştir ? Başka bir yaradan buldular ? Bu tarz sualler Göbeklitepe’nin gizemi artıran en ehemmiyetli noktalardır.

Tüm bu sual ve yanıtlarına bir çok sefer bölgeye çok sık giden bir profesyonel tur kılavuzu olarak rahmetli kazı başkanı Klaus Schmitd’in kılavuzluğunda kendimce  Göbeklitepe’nin neden özel bir buluntu olduğunu açıklamaya çalışacağım 

Şayet Göbeklitepe  sahiden bir inanç merkezi olarak yapıldıysa  12.500 sene öncesi insanlar madde madde şunları muvaffak olmuş olabilirler.

Homo Sapiens ler  şuurlu bir şekilde  gruplaşarak kollektizm  başka bir deyişle bir emel uğruna işbirliği yapmak ve paylaşmak yetisini kazanmış olabilirler.

Cemaat duygusu yani ortak bir inanç çevreninde birleşerek kulluk görev yapma erkini yakalamışlardır. Çemberlerdeki geçişler ve kapılar sebebiyle bir öteki dünya inancına değin cennet cehennem kurgusu ilk kez burada başlamış olabilir. Müessesesel olarak ilk kez belki de din olgusunu ortaya çıkarmışlardır.

Bir güzel sanatlar fakültesi kılavuz olarak inanıyorum ki bu topluluklar gerçek anlamda ilk kez bir açık hava heykel atölyesi kurarak heykel çalışması yapmışlardır Bence Göbeklitepe insanlık tarihinin ilk Güzel Sanatlar Akademisidir

Düşünce gücünü inançla ortaya çıkararak hayvan ve insan arasındaki farkı ortaya çıkarmışlardır.

Kil tabletler üzerine yazılan çivi yazısı Mezopotamyalı Sümerler tarafından çok sonra keşfedilse de son zamanlarda emoji isimi verilen sembolik şekillere benzer anlatımları Göbeklitepe deki taşlar üzerinde görüyor ve homo spaiensler taşlar üzerinde belgesel nitelikte mana yaratmaya çalışmışlardır.

12.500 sene önce dahi insanların çok iyi birer gökbilimci olduklarını düşünüyorum. Belki de bu tapınağı bir gözlem birimi başka bir deyişle gözlem ev gibi kullanarak semandaki şekillerle tanrısal ilişki kurmaya çalışmış olabilirler. Taşların dizilimi takımyıldızların konumlarına göre sıralanmış olabilirler.

Taş devri insanları, Göbeklitepe de ilk sefer doğanın gücüne karşı gelmiş olabilir bilhassa hayvanların saldırılarına karşı tabiatta var olma savaşı veren İnsanoğlu ilk sefer burada hayvanlarla olan güç dengas değişimini “T lerin üzerine koydukları kabartmalarla dile getirerek hayvanların onların kontrolünde olduğunu dile getirmiş olabilirler.

Taşlar üzerinde çağın hayvan ve nebat türlerini tasvir ederek vakiti dondurarak kültürel ve coğrafi görüntülü belgesel kayıtları oluşturmuşlardır.

İnançları doğrultusunda ritüeller sergilerler bir kast sistemi kurmuş olabilirler ve dinsel merasimler sırasında sembolik roller üstlenerek mizansenlerle Anadolu’da ilk kez bir tür tragedya ananesi başlamış olabilir.

Özelllikle inşaat mertebesinde fizik ve becerilerine göre hiyerarşik topluluklar oluşturarak öncülük ve sınıf farklılıkları ilk kez bu dönemde yaşanmış olabilir.

Tüm bu ferdi açıklarım çerçevesinde 125000 yaşında olan 22 futbol alanı gibi büyük bir alana dağılmış daha eski bir kazı alanı bulunan kadar tarihin gerçekten her anlamda sıfır noktasıdır.

Anadoludaki birçok tapınak ve ikamet alanında Göbekli Tepe’nin izlerini görmek olasıdır Hangi tanrıya inandıkları konusu bir büyük bir muamma olsa da bilinmeyen bir dinin başladığı ve bittiği yerdir.

Göbekli Tepe insanlık için büyük bir adımdır ve insanlığın kendini inandığı rastgele bir din sayesinde tinsel gücünü neticesi doğa koşullarında daha üstün konuma gelmesinin miladıdır.

Ayrı olarak zekaları sayesinde  ustalık ve yöneticilik niteliklerini geliştirerek  30’dan fazla dev çemberler ve dolmenler yaparak medeniyetin başlangıcını başlatmış olabilirler.

Şayet günümüzüm çağdaş insanı  uzayda varım diyorsa ve her türlü teknolojik güce  veya modernliğe sahip ise tüm bunları beraber muvaffak olabiliyorsa 12500 yıl önce  Göbeklitepe’de gerçekleşen inanç merkezli işbirliği ile  gelişen bir Homo Sapiens devrimine borçludur.

.

.

İnsanlık tarihinin en büyük bilmecesi: Göbekli Tepe yazısı ilk önce Ayşe Tolga İyi Hayat üzerinde ortaya çıktı.

Türkçe makale özgünleştirme tarafından yapılmıştır.

Bu içeriği paylaş