İlaçların yan tesirleri da ters ilaç tepkileri terimlerini, bir kere duyduğunuzdan eminiz. Nüfusun %7’si ilaçlara ters tepki göstermektedir. Bu da halk sıhhati için bir meselesi teşkil eder.
Kısaltması ADR olan bir Advers İlaç Tepkisi, normal dozda uygulanmış bir ilaca yönelik gelişen istenmeyen veya zarar veren rastgele bir reaksiyondur. Bunlar, hastalıkların düzeltilmesi, iyileştirilmesi veyahut kişinin daha önceki sıhhatine kavuşması için teşhis, rehabilitasyon ya da hastalıkların önlenmesi emeliyle uygulanan dozlardır.
En sık yan tesirlere kapı aralayan ilaçlar arasında bulunanlar:
- Steroid yapıda olmayan anti-inflamatuvar ilaçlar
- Antibiyotikler
İlaçların yan tesirleri olduğunu nasıl bilebiliriz?
İspanya İlaç ve Sıhhat Ürünleri Ajansı (AEMPS), bize reçete edilen veya eczaneden fiyatsız olarak satın aldığımız ilaçlar ile ilgili her vakit kendimizi bilgilendirmenin ehemmiyetini anımsatmaktadır. İlacın kapı aralayabileceği olası yan tesirlerinin ve uygulanan rehabilitasyonun sıhhatimiz üzerindeki negatif tesirlerinin görülmesi vaziyetinde doktorumuza ve eczacımıza sormamızın ehemmiyetli olduğunu söylemektedir.
Ayrı olarak ilaç prospektüsünü de inceleyebilirsiniz. Burada ilacı kullandıktan sonra ortaya çıkabilecek olası yan tesirleri ile ilgili bir dizi yan tesir listesi görülecektir.
Satılan tüm ilaçlar bir takım negatif tesirlere kapı aralayabilir. Ancak ilaç kullanımının sağladığı yarar, sıhhat üzerindeki rizikolarından daha büyük olduğu için pazarlanmasına karar verilmektedir.

Advers tepki türleri
Genel advers ilaç tepkilerinin sınıflandırması, onları iki büyük gruba ayırır: öngörülebilir tepkiler ve öngörülemeyen tepkiler.
Düşünülebilir reaksiyonlar
Yan etkilerin %80’ini temsil ederler. Doza bağımlı olarak ortaya çıkarlar. Başka bir deyişle dozlar ne kadar yüksek olursa, bu ilaçların yan etkileri de o kadar yüksek olur. Ayrı olarak, oluşan yan etkinin, ilacın aşağıdaki farmakolojik özellikleri ile de alakası vardır:
- Etki mekanizmasının yan etkisi
- Başka bir ilaç veya madde ile etkileşim
- Aşırı doz
Bunu da okuyun: Kanser Tedavilerinin Yan Etkileri Nelerdir?
Öngörülemeyen reaksiyonlar
Bu reaksiyonlar öncekilerden değişik olarak düşünülebilir dozlar değildir. Bu yüzden uygulanan herhangi bir doz mertebesine reaksiyon gösterebilirler. Bunun ilacın herhangi bir farmakolojik muhtevasıyla alakası yoktur. Bağışıklık duyarlılığı olan veya genetik farklılıklardan dolayı ilaca duyarlı olan kişilerde görüldükleri için hastaya bağlı etmenlerle alakası vardır.
Öngörülemeyen advers reaksiyonların ayırıcı etkileri aşağıda olduğu gibidir:
- İntolerans: Asgari dozlarda ilaca karşı gösterilen intolerans. Mesela, bazı hastalar en düşük salbutamol dozlarında dahi titreme yaşarlar.
- İdiyosenkrazi: Bunlar, genetik olarak belirlenen ve ilaca karşı anormal bir reaksiyon veren reaksiyonlardır. Zira hastanın metabolizmasında ilaca karşı bir enzim eksikliği veya anormallik vardır. Bu reaksiyonlar ekseriyetle daha ciddidir, ancak az sayıda insanda ortaya çıkar.
- Aşırı duyarlılık reaksiyonları veya alerjik reaksiyonlar: Bunlar, bağışıklık mekanizmasının kapı araladığı anormal tepkilerdir. Sözgelimi; penisiline karşı olan alerji gibi.
- Psödoalerjik veya anafilaktoid reaksiyon: Muayenehane olarak diğer reaksiyonlardan ayırt edilemezler. Yalnızca bağışıklık sisteminin dahil olmadığı farklı bir mekanizma ile ortaya çıkarlar. Diğer ilaçların yanı sıra morfin etkisi gösteren ilaçlarla tanımlanmışlardır.
İlaçların diğer yan etkileri

Söz edilenlerden başka, bir ilaç rehabilitasyonunda ortaya çıkabilecek başka istenmeyen yan etkiler de vardır. Bu diğer tepkilerden bazıları C tipi tepki olarak bilinir.
Bir ilacın uzun müddetli uygulanmasından sonra ortaya çıkarlar ve genel olarak bunlar; düşünülebilir ve bilinir tepkilerdir. Bu gruba, benzodiazepinlerde olduğu gibi ilaç bağımlılıkları, nöroleptik ilaçlara bağlı Tardiv diskinezi veya kortikosteroidler tarafından üretilen Cushing belirtinini dahildir.
D tipi tepkiler nadir görülür ve rehabilitasyon bittikten bir müddet sonra ortaya çıkar. Bu tür tepkilerden bazıları, fetüslerde malformasyon olan teratogenez ve karsinogenezdir.
Diğer tarafta ise bir ilacın aniden kesilmesinden sonra olanlar olan E tipi tepkiler vardır. Bu tür bir yan tesir örneği; kortikosteroidlerin kesilmesinden sonra adrenal yetmezlik oluşması, antiepileptik ilaçların kesilmesinden sonra oluşan nöbetler veya beta blokerlerin kesilmesinden sonra göğüste ağrı hissedilmesidir.
Bunu da okuyun: Antibiyotikler: Mide Savunucu Almak İhtiyaç duyulan Mi?
Netice
İlaçların tümü tehlikeli bir tepkiye dönüşebilen bir yan tesir oluşturacağından, kullanacağımız ilaç ile ilgili bilgi edinmek çok ehemmiyetlidir. İlaç kullanacağınız sırada kullanım direktiflerini okuduktan sonra doktorunuza ve eczacınıza danışmanız, oluşabilecek olası tepkileri engellemeniz açısından ehemmiyetlidir.

La entrada İlaçların Yan Tesirleri Nelerdir? aparece primero en Sıhhate bir adım.
Önemli
Blog içerisinde yer alan tüm içerikler bilgilendirme amaçlıdır. İlaç veya ürün tavsiyesi değildir. Yaşadığınız hastalıklarla ilgili doktorunuza danışmadan herhangi bir ilaç veya ürün kullanmayınız!