Hangi birliktelik evlilik ile sonuçlanır?
  • 07 Aralık 2020
  • 295

Beğendiğiniz biri mi var ve uzun vakittir ciddi bir aitiz olmadığı için yakıntı mi ediyorsunuz? O vakit yazıyı okumaya devam edebilirsiniz zira bu yazı tam size göre hazırlandı. 

Evvela kadın beyninin ve erkek beyninin işleyiş farklılığından söz etmeliyiz. Erkek beyni netice odaklıdır. Kadın beyni ise karar almadan önce işin duygusal, sezgisel ve mantıksal taraflarına bakar. Bu sebeple davranışları açıklamakta, sözcüklerin arkasındaki anlamın yanı sıra söyleme tarzı ve ses tonundan da tahminlerde bulunarak konuları değerlendirir. Bunun tarih öncesine kadar dayanan sebepleri var. 

Erkekler çok ivedi karar verip harekete geçmek zorundadır. Şöyle ki sözgelişi, ilkel döneme dönersek, diyelim ki bir aslan yaklaşıyor hemen erkek beyni belleğini sorgular, aslan tehlikeli mi değil mi diye? Aslanın tehlikeli olduğunu geçirdiği deneyimlerden anımsar ve hemen hızlıca karar verme mekanizmasından çıkan karar ile harekete geçer. Şayet bu sırada kadın beyni gibi konuyu anlamlandırmaya çalışıp sorgulamaya geçse zaman kaybı yaşayıp aslan tarafından öldürülebilir. 

Kadın beyninin bu şekilde olmasının da bir sebebi vardır. Konuşamayan bir insan yavrusunun hangi ağlayış tonu ve ritminden ne istediğini anlamaya kodlanmış bir mekanizmaya sahiptir. Bu da gösterir ki bizler sosyal varlıklarız ve her birimizin bir hayat arkadaşına ihtiyaç vardır. Çok uzun yıllar önce görev paylaşımı yapılarak insan zihni ve davranış biçimi ona göre belirlenmiş ve gelişmiştir. 

Erkeğin avcı, kadının toplayıcı olduğu senelerden bu çağdaş çağa kadar aslında insanın genetik kodlarında büyük bir değişim yoktur. Aynı kodlar ile biyolojimiz çalışmaya devam eder. Bu sebeple erkek psikolojisini bu izaha göre değerlendirebilir. İlkel dönem dahil erkekler kıvrımları olan kadınları çekici bulur. Bu dış görünüş kriteri tamamı ile kadının doğurganlığı ile orantılıdır. Geniş yuvarlak kalça, rahat bir doğum geçirebileceğini, bebeğin sıhhatle dünyaya gelebileceğini gösterir. Büyük memelerin de bebeğe süt verme kapasitesinin çok olabileceği inancıyla, ilk olarak bu gerekçeler ile erkek bilinçaltı çalışır. 

 

Erkeğin avcılık görevi, taşıdıkları genler vesilesi ile günümüze kadar taşırlar. Bu yüzden beğendikleri kadını ele geçirebilme başka bir deyişle avlamak isterler. Şayet siz bir erkeğe emek vermeden teslim olursanız, o erkeğin aslında hoşlandığı şeyden onu muzdarip bırakmış olursunuz. Ayrı olarak sizi ele geçirmek için emek vermesi size vereceği değerle de orantılıdır. Bir uğraş, gayret yoksa kolay gelen kolay gider. Daha açık bir örnek ile de açıklamak gerekirse düşünün ki sizce emeğiniz ile satın aldığınız bir şeyin değeri ile armağan edilmiş aynı şeyin değeri aynı mıdır? Hediye edilen şeyi gözden çıkarmak daha kolaydır çünkü o bir zahmet ile ele geçirilmiş değildir. 

Beğendiğiniz kişiye hemen teslim olmamak sıhhatli bir yaklaşımdır. Kişilerin birbirlerinden ve duygularından emin olmaları için en az üç ay geçmesi gerekir. Tanışmadan birkaç gün geçtikten sonra “Aşkım” “Sevgilim” seslenişleri başlayıp daha bir hafta geçtikten sonra “Seni seviyorum, sensiz ben bir hiçim” demeler, yangından mal kaçırır gibi acele ile sizle olmaya çalışmalar ancak zihni sıhhati bozuk bir manada manik&depresif bozukluğu olan birinin manik haline rast gelmiş olabilirsiniz. Birkaç haftada bir insan ile kararlar almak sonradan üzebilir. 

Olması şart olan tatlı, sıcak yaklaşımlar, hoşlandığınızı arada belirten ama bu yalnızca o kişiyi tanımaya niyetli olduğunuzu gösteren bir hal olduğunu, böyle hissetmeseydiniz tanıma talihi dahi kişiye vermeyeceğinizi zarif ve yumuşak ses tonuyla söylemelisiniz. Bu yumuşak ses tonu ehemmiyetli, her ne olursa olsun karşınızdaki insana kızsanız bile söyleyeceklerinizi bağırarak, sinirlenerek, karşınızdakini fırça atarak veyahut küfür ederek hiçbir zaman dile getirmemelisiniz. Her vaziyette sakinliğini savunan kadın iyi bir çocuk yetiştirebilir, aileyi zekice yönetebilir bilgisini erkeğe verir. Kendini küçük bir mevzuda kaybeden bir kadına aileyi teslim etmek tehlikelidir diye düşündürtür. 

Neden üç ay? Çünkü üç ay içinde karşınızdaki kişinin, neşeli olduğunda, asabi olduğunda, üzgün olduğunda veya ailesinin yanında, arkadaşlarının yanında, iş yerinde ya da yolcudayken nasıl bir davranış içinde olduğunu büyük ölçüde gösterir. Ayrı olarak konuşmalarının içinde olaylara yaklaşımı ve çözümü, düşünce tarzı, zevklerini de tahmini doğru açıklayabilecek zamandır. 

Ancak üç ay geçtikten sonra bir insan diğer bir insan için hayatında ona yer açabilir ve o kişiye karşı alışkanlık edinmeye başlayabilir. Üç aydan önce kişinin bağlılık göstermesini beklememelisiniz. En doğrusu bu müddet geçtikten sonra size karşı alakası, özeni, saygısı ve artan bir sevgisi varsa o kişiye artık “Sevgilim” demeye başlayabilirsiniz. 

Emin oldunuz üç ay geçti ve sıhhatli bir gelişim içinde beraberliğiniz devam ediyorsa önünüzdeki üç ay daha çok ehemmiyetlidir. Bu bölümü bilhassa izdivaç etmek veya uzun müddetli birliktelik isteyenler için belirtiyorum. Altı ay aşkın gücünü anlamak, ortak noktaları keşfetmek ve aitin geleceğinin belirlenmesi için ideal müddettir. 

Bir aitin kuvvetli olduğunu anlamanız için aynı müzik zevkine sahipseniz, espri anlayışınız aynı ise ki sizin güldüklerinize karşınızdaki kişi de katılarak gülüyorsa, kültürünüz, ailelerinizin yetiştirme tarzı birbirine yakınsa, aynı din anlayışına sahipseniz veyahut dinle alakalı aynı görüşteyseniz, siyasi görüşünüz benzer ise, birlikte iken vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsanız doğru insanla birliktesiniz demektir. Ek olarak hayat temponuz aynı ise örnek, biriniz hareketli, dünyayı gezip dolaşmak isterken, ötekisi yavaş ve hanede, küçük bir hayat içinde kendini hayal ediyorsa o aitin uzun sürmesi çok zordur. 

Yalnızca cinsellik üzerine heyetmiş bir aitin iki yıl bitirdikten sonra meseleler ve uzaklaşmalar başlayacağını tecrübelemeleri sıradandır. Bunun birebir salgılanan hormonlar ile ilişiği vardır. İnsan biyolojisine göre aynı kişiye karşı iki yıl geçtikten sonra başta hissedilen büyük çekimi ve ona karşı aynı arzuyla sahip olmak istemediği görülmüştür. 

Yapılan bir araştırmada fareler üzerinde yapılan deneyde erkek fare bir dişi fare ile beraber olduktan sonra tekrar bir teşebbüse geçmediğini ve bu sırada farenin ihtiyacını karşılayıp gücünün bittiğini düşünülürken, deneye yeni değişik bir dişiyi dahi ederler ve aynı erkek farenin iştahla ve aynı güçle birlikte olduğu gözlemlenir. Araştırma sonucuna göre erkek farelerin o gün birlikte olduktan sonra aynı dişiye karşı güçlü hormon salınımında bulunmadıkları saptamıştır. Farelerin DNA’sı insanlar ile %92 benzeş olduğu için bir hayli deney bilim insanları tarafından fareler üzerinde yapılır.

Neyse ki insanların birbirlerini arzulama süreleri daha uzundur. Bazı bilim insanına göre ilkel döneme gidildiğinde toplum, hukuk kaideleri ile şekillenmiyor ve aile kavramı doğanın buyruklarına göre belirleniyorken, erkekler kadın ile birlikte olduktan üç sene sonra ayrılırlardı. Çünkü kadın gebe kalıp, bebek doğup, ayaklarının üzerinde durmaya başladığında erkeğin savunma görevi biterdi. Bu üç sene hormon salınımı kişinin her şartta dişinin yanında bulunmasını sağlardı. 

Modern hayatta ise orman hayatında olmadığımız için eş seçiminde farklı dinamikler üzerine birlikteliklerimizi kuruyoruz. Bu sebeple cinsel birlikteliğin iyi olması pek tabi bağlayıcıdır fakat uzun süreli birliktelik için yukarıda saydığımız ortak noktaların olması koşuldur.

Zeynep Eylem Şenkal

Spor Psikoloğu

www.eylemsenkal.com

Instagram adres  @psikologeylemsenkal

Hangi birliktelik evlilik ile sonuçlanır? yazısı ilk önce Ayşe Tolga İyi Yaşam üzerinde ortaya çıktı.

Bu içeriği paylaş