Gıda Katkı Maddesi Türleri Nelerdir? 2020
  • 23 Aralık 2020
  • 649

Gıda katkı maddesi türleri, gıda endüstrisinin, yiyeceklerin özelliklerini geliştirmek veya onların daha iyi savunmasını sağlamak için kullandığı bir dizi maddedir. Bunların çoğu sıhhat için güvenli olmasına karşın bazıları, uzmanlar arasında tartışma konusudur.

Yazıya başlamadan önce, değişik gıda katkı maddesi türleri olduğunu anlamalıyız. Bu yüzden gruplar halinde sınıflandırılırlar.

Bazıları vücut için zararsızdır. Hem de faydalı dahi olabilir. Jelleştiriciler için vaziyet böyledir. Ancak diğerleri, bağırsak mikrobiyotasına tesirleri sebebiyle tartışmalıdır. Burada da tatlandırıcılardan söz ediyoruz.

Gıda katkı maddesi türleri

Başlıca gıda katkı maddesi kategorilerini ve insan sağlığına tesirlerini inceleyeceğiz.

1. Gıda katkı maddesi türleri: Savunucular

Savunucular, yiyeceklerin mikrobiyolojik rizikonunu azaltmayı muvaffak olan ve böylelikle raf ömürlerini artıran maddelerdir. Onları bağırsak düzeyinde metabolize etmediğimiz veyahut özümsemediğimiz için çoğu, insanlar için zararsızdır.

Ancak en yaygın gıda katkı maddesi türlerinden biri olan nitritler, kimi kanser formlarının oluş sıklığını artırır. ‘Besinler’ (Nutrients)  mecmuasında yayınlanan araştırmalar bu iddia için delil niteliği taşımaktadır.

Bu savunucular et endüstrisinde de kullanılıyor. Uzmanların işlenmiş kırmızı et tüketimini teşvik etmemelerinin başlıca nedeni onlardır. Diğer katkı maddelerilerinden biri olan nitritlerin varlığı hasebiyle bu yiyecek türü daha kötü sıhhat vaziyetiyle ilişkilendirilmiştir.

kırmızı et İşlenmiş kırmızı et nitrit içerir. Nitrit, orta vadede sıhhat hasarı ile irtibatlıdır.

2. Aroma vericiler

Aroma vericiler, isimlerinden da anlaşılacağı gibi, yiyeceklerin kokusunu değiştirmekten veya geliştirmekten mesul maddelerdir. Genel bir kaide olarak, aşırı tüketim nedeniyle karşılaşabileceğiniz rastgele bir bağırsak bozukluğunun dışında sağlık için zararsızdırlar.

Bu tip durumlarda en sık karşılaşılan mesele ishaldir. Ancak uzun vadede zarar veren değillerdir ya da en azından ilmi literatürde, zararlı olduklarına değin bir kanıt daha bulunmuyor.

3. Gıda katkı maddesi türleri: Boyalar

Bu tür gıda katkı maddeleri renk vermek için kullanılır. Belli renklendiriciler, bazı kanser türlerinin ortaya çıkmasıyla ilişkileri nedeniyle yasaklanmışlardır.

Ancak son zamanlarda, gıda endüstrisi, tat katmak için çok fazla pigment kullanıyor. Bu pigmentler sadece negatif tesire sebep olmamakla kalmıyor, bu arada hastalıkların gelişimini önlemeye de yardımcı oluyorlar.

‘Gıda Bilimi ve Beslenme Alanında Kritik İncelemeler’de (Critical Reviews in Food Science and Nutrition) yayınlanan bir çalışmaya göre yaban mersinine renk veren ve antioksidan tesir gösterme kapasitesine sahip olan antosiyaninler buna iyi bir örnektir.

Yiyeceklerin üzerindeki yaftaları okurken hangi gıda katkı maddelerinin bulunduğuna dikkat etmek ehemmiyetlidir. Tabii renkler (bilhassa nebatlardan gelen fitobesinler) kullanılmışsa, bileşimindeki başka bir madde tersini göstermediği sürece ürünün zarar veren olduğunu düşünmemelisiniz.

4. Tatlandırıcılar

Beslenme uzmanları arasında en tartışmalı olan grup budur. Tatlandırıcılar, şeker yerine kullanılan ve tatlandırma kapasitesine sahip olan maddelerdir. Ancak hala bizzat şekerden çok daha iyi olup olmadıkları konusu yoğun bir şekilde tartışılmaktadır.

Tatlandırıcılar grubunda sakarin, stevia, sukraloz ve aspartam isimli maddeler ön tasarıya çıkıyor. 

Bazı insanlar, vücudumuzun, bu kimyevilerin çoğunu bağırsak düzeyinde metabolize etmediğini öne sürüyorlar. Ancak bağırsak mikrobiyotası üzerinde olumsuz etkileri olduğunu gösteren pek çok çalışma var.

Sonuçlar direk düşünülemez ancak emin olduklarını onaylayan hiçbir uzun vadeli tecrübenin olmadığı da doğrudur.

Okuyun: Tabii ve Sağlıklı Tatlandırıcılar Nelerdir?

5. Tat pekiştiriciler

Tat pekiştiriciler arasında, gıda ürünlerinin organoleptik (duyusal) özelliklerini geliştiren bir dizi gıda katkı maddesı vardır. Bunlar arasında en ehemmiyetlilerden biri monosodyum glutamattır.

Günümüzde tanımlanan umami tadını (tatlı, tuzlu, ekşi ve acı tatlar dışında kalan beşinci tat) vermekten mesul olan monosodyum glutamat evvela doğu mutfağında kendine yer bulur.

Yiyecekleri daha kabul edilebilir hale getirmeyi muvaffak oldukları ve onların lezzetini artırdıkları için bir hayli endüstriyel üründe bu tür gıda katkı maddeleri bulunur.

Tecrübelere dayalı olmadan konuşmak gerekirse, sıhhat için zarar veren olmadıkları söylenebilir. Kişi sadece aşırı dozda tuz ile ilgili dikkatli olmalıdır.

6. Stabilizatörler, jelleştiriciler, emülsifiye edici maddeler

Bu tür gıda katkı maddeleri, yiyeceklerin dokusunu geliştirmekten sorumludurlar. İnsan organizması üzerinde olumsuz etkileri yoktur. Hem de bunun ters geçerlidir.

Bu kategoriye giren ürünlerin bazıları bağırsak mikrobiyotasını uyaran özelliklere sahiptir. Böylece işlevlerini geliştirir. Sözgelimi agar yosunu için durum böyledir.

Bu jelleşme ajanı grubunun düzenli olarak tüketilmesi, bağırsağı kolonize eden bakterilerin büyümesini teşvik eden, bağırsak düzeyinde bir fermantasyon yaratır. Bu süreç besin metabolizmasını artırabilir. Böylece obezite ve metabolik hastalıklarla karşılaşma rizikonunu azaltır. ‘Gut Microbes’ mecmuasında yayınlanan bir araştırmada bu konuyla alakalı aynı ispat eder sunulmaktadır.

agar yosunu gıda katkı maddesi Agar agar sağlığa yararlı bir katkı maddesidir.

7. Modifiye edilmiş nişastalar

Nişasta, yiyeceklere ve hamura daha iyi elastik özellikler vermek üzere fırın mamullerinde kullanıldığı için öne çıkar. Polisakkaritlerin karışımından oluşurlar. Bu da onları karbonhidrat yapar. Kendi başlarına vücut için zarar veren değillerdir.

Hareketsiz kişilerin besinsel karbonhidratları aşırı miktarda tüketmeleri yararlı değildir. Bu, egzersiz esnasında kullandıkları glikojen rezervlerini tazelemek için karbonhidrat gereksinimlerini karşılamaları şart olan sporcular için geçerli değildir.

Ancak modifiye edilmiş nişastayı yüksek sıcaklıklara maruz bırakmak, akrilamid gibi çeşitli toksik atık ürünlerin ortaya çıkmasına kapı aralar. Araştırmalar, bunların sıhhate zarar veren olduğunu göstermiştir.

8. Asidülanlar

Gıda endüstrisi de yiyeceklerin tadını geliştirmek için asidülanları (asitlik tertip edici) kullanır. Sodyum sülfat ve potasyum sülfat en ehemmiyetlileridir. Öngörülen dozları aşmadığınız sürece vücutta istenmeyen tesirlere kapı aralamazlar.

Ters takdirde ehemmiyetli ölçüde laksatif semptomu oluşturabilirler. Sözgelişi, bir kişi aşırı miktarda şeker veya sakız tükettiğinde bu vaziyet gerçekleşir.

9. Enzimler

Enzimler intoleransları olan insanlar için tipik yiyeceklerdir. Besinsel destek endüstrisi tarafından üretilen ürünlerde de tipik olarak mevcutturlar. En sık görülen durum laktoz intoleransı olan hastalardır. Zira laktaz enziminin varlığı, onların bu şekeri metabolize etmelerine yardımcı olur.

Ayrı olarak besinlerin sindirimini iyileştirmek ve gaz oluşumunu önlemek için sindirim enzimi içeren protein izolesi veya konsantresi de yaygın olarak bulunur. Enzimler sağlık için zararlı değildir ve uzmanlar onların kullanımını güvenli olarak kabul ederler.

10. Antioksidanlar

Antioksidanlar, gıdaların oksidasyonunu engelleyen veya geciktiren gıda katkı maddeleridir. Böylece raf ömürlerini artırırlar. Bu işlev, sözgelişi, askorbik asit (C vitamini) tarafından gerçekleştirilir.

Kullanımı, avokado veya elma gibi meyvelerin ekşimesini önler. Üstelik beslenme programına katılması, bağışıklık sisteminin işleyişi üzerinde pozitif bir tesir yaratır. Sahiden de C vitamini alımını artırmanın, soğuk algınlığının müddetini azalttığı gösterilmiştir.

Bunu da okuyun: Tecrübe etmek İsteyebileceğiniz Beş Avokado Salatası

Gıda katkı maddesi türlerinin genel işlevleri

Şimdi katkı maddelerinin ana işlevleri ile ilgili açıklar yapacağız. Böylelikle neden bu kadar sık kullanıldıklarını anlayabilirsiniz.

Yiyeceklerin besinsel değerini savunurlar

Gıda endüstrisinin kullandığı maddelerin çoğu, ürünlerin besin değerini savunmak için tasarlanmıştır. Bu şekilde, oksijen ile temas azaltılarak oksidasyondan kaçınıldığında vitaminler daha iyi savunur.

Yiyeceklerin sıhhatliliğini savunurlar

Savunucular, gıdaların raf ömrünü artırmayı muvaffak olurlar. Böylelikle gıdaların daha iyi savunmasını sağlarlar ve mikroorganizmalarla etkileşim rizikonunu azaltırlar. Bu şekilde zehirlenme rizikonunu azaltarak sıhhatimizi savunurlar.

Yiyeceklerdeki pH balansını sağlarlar ve fermentasyon sağlarlar

Gıda endüstrisinin kullandığı gıda katkı maddelerinin çoğu, ürünlerin asit-baz balansını garanti altına almayı muvaffak olarak onların daha iyi savunmasını sağlar. Ayrı olarak jelleştirici ajanlar veya stabilizatörler, yararlı bakterilerin çoğalması sayesinde yiyeceklere katma değer katarak daha randımanlı fermantasyona sebep olabilirler.

Yiyeceklere daha fazla renk ve tat ilave ederler

Bu, gıda endüstrisinin katkı maddelerini kullanmasının nedenlerinden biridir. Yiyeceklerin organoleptik (duyusal) özelliklerini geliştirmeleri, satışları ehemmiyetli ölçüde artırmayı muvaffak oluyor ve bu da şirketler üzerinde pozitif bir tesir yaratıyor.

Ancak bunun, insan sıhhati için bir riziko teşkil etmediğinden emin olmak gerekir… İşte bu, her vakit yapılmayan bir şeydir.

Yiyeceğin kıvamını ve dokusunu iyileştirirler

Muhtemelen, ultra işlenmiş ürünlerin dokusunun neden her vakit mükemmel olduğunu ve neden hanede yapılmış ürünlerden değişik olduğunu merak etmişsinizdir. Bu, hiç kuşkusuz, bileşimlerinde gıda katkı maddelerinin bulunmasından kaynaklanır.

Bu tür bir madde, malzemeleri kompakt hale getirmeyi ve karışımlara daha yoğun bir süngerimsilik veya yapışkanlık vermeyi muvaffak olur. Bunlar, bu yiyecekleri tadarken yaşadığınız tecrübesi etkiler.

işlenmiş ürünler et Ultra işlenmiş yiyecekler, renkleri ve dokuları pekiştiren gıda katkı maddeleri içerdikleri için kendilerine mahsus belirli bir görünüme sahiptirler.

Gıda katkı maddelerinin yan tesirleri

Gıda katkı maddelerinin, bir uygulama çerçevesi ve belirli bir emeli olmasına karşın sıhhatiniz için her vakit güvenli değillerdir. Bir dizi yan tesir ürettikleri için bilhassa aşırı tüketilmeler vaziyetinde güvenli oldukları söylenemez. Bu yüzden büyük miktarda tüketilmeleri önerilmez.

Nitritler ve yapay tatlandırıcılar gibi savunuculara dikkat etmek ehemmiyetlidir. Yapay tatlandırıcılar, bağırsakta yaşayan bakteri popülasyonlarını değiştirme yeteneğine sahiptir ki onlar, besin ve sindirim metabolizmasını etkilerler.

Gıda katkı maddeleri: Yiyeceklerde hemen hemen her zaman bulunurlar

Gıda katkı maddelerinin, günümüzde, hemen hemen her beslenme programında mevcut olduğunu not etmemiz ehemmiyetlidir. Bu maddeleri tüketmekten kaçınmak zordur ve belki de böyle bir şey yapmak olası olsaydı bile yeniden de önerilmeyebilirdi. Her zaman aynı şekilde olmasa da bu maddelerin alımını ölçülü bir hale getirmek ehemmiyetlidir.

Sağlıklı bir beslenme programının temelinin çeşitlilik olduğunu ve ultra işlenmiş ürünlerin aksine taze ürünlerin ağır basması gerektiğini unutmayın. Ayrı olarak kalori açısından bakılacak olursa, kilo alımını önlemek için balanslı olmalıdır.

Gıda Katkı Maddeleri Vücudunuzu Nasıl Etkiler? Gıda Katkı Maddeleri Vücudunuzu Nasıl Etkiler? Gıda katkı maddeleri işlenmiş gıdaların tatlarını, kokularını vs. iyileştirmek ya da gıdaların raf ömürlerini uzatmak üzere kullanılır. Daha fazla oku »

La entrada Gıda Katkı Maddesi Türleri Nelerdir? aparece primero en Sağlığa bir adım.

Bu içeriği paylaş