Evlilik danışmanlığı ve çift terapisi genelde kötü bir üne sahip. Son yıllarda pek çok insan terapiye daha sıcak bakmaya başlamış olsa da evlilik terapisi hala çoğu insan tarafından zayıflık olarak görülüyor. Ancak evlilik terapisine katılmak, evliliğinizin kötü gittiği anlamına gelmez. Evlilik terapisine katılmak, evliliğinizdeki dinamikleri anlamak ve devam eden sorunları konuşmak için üçüncü bir tarafla konuşma ihtiyacı duyduğunuzu kabul etmeniz anlamına gelir. Terapi genelde çiftler için boşanma öncesi son çare olarak görülse de bu düşünceden sıyrılmak gerekir. Nasıl ki arabanız belli bir kilometreden sonra bakıma ihtiyaç duyuyorsa evliliğiniz de tıpkı böyledir. Ancak elbette çiftlerin terapiye ihtiyacı olduğunu gösteren bazı kesin işaretler vardır.
Evliliğinizde terapiye ihtiyacınız olup olmadığını merak ediyorsanız, aşağıda evlilik terapisine ihtiyacınız olabileceğini gösteren 10 işarete göz atabilirsiniz.
- İletişim kurmuyorsunuz
Evlilik terapisini gerektiren durumların başında iletişim eksikliği gelir. Eşinizle iletişim kuramıyor ya da kurmak istemiyorsanız, eşinizden bir şeyler saklıyorsanız ya da eşinizle konuşma isteği duymuyorsanız, en kısa zamanda terapiye girmeniz gerekir.
Çiftlerin birbirleriyle konuşmalarını azaltmalarının nedenleri arasında öfke, depresyon ve korku gibi pek çok neden vardır ve bunların ele alınması gerekir. Evliliği bir arada tutmanın yolu iletişimdir. Aynı şekilde küçük konuşmaların büyük kavgalara dönüştüğünü fark ederseniz, terapi almanız gerekir.
- Tartışmaları çözemiyorsunuz
Eşinizle sürekli aynı şeyleri tartıştığınızı görüyorsanız, ortada çözülmesi gereken daha büyük bir sorun var demektir. Tartışma sonrası ilişkiyi onarmak zor olduğu için sorunları çözmeden yalnızca halının altına süpürüyor olabilirsiniz. Bu da sürekli bir tartışma döngüsüne neden olur. Evlilik danışmanlığı alarak tartışmalarınızı tekrar tekrar yaşamak yerine esas soruna inebilir ve bunu çözebilirsiniz.
- Cinsel hayatınızda sorunlar var
Cinsel hayatta sorunlar olması, yatak odasında yakınlık ya da bağlantının eksik olmasıdır. Bu konu pek çok çift için hassas olduğu için çoğu zaman görmezden gelinir ve bu da daha fazla sorun yaratır. Cinsel yaşamınızda sorunlar varsa bunlara dikkat etmeli ve her ikinizin de durumdan memnun olduğundan emin olmalısınız. Ortada bir sorun varsa ve bunu dile getirmeye korkuyorsanız, sorun daha da kötüleşecektir.
- Ebeveynlik tarzlarınız farklı
Çiftlerin farklı ebeveynlik tarzlarının olması yaygın olarak görülen bir durumdur. Genelde ebeveynlerden biri iyi polisken diğeri ise disiplincidir. Bu konu, üzerinde tartıştığınız ve anlaştığınız bir şeyse hiç sorun değil. Ancak aranızda anlaşmazlık varsa zamanla kırgınlıklar meydana gelebilir. Ebeveynlik tarzlarınızın farklı olması sizi rahatsız ediyorsa eşinizle aranızda sorunlar olması kaçınılmaz olacaktır.
- Eşinizle kopukmuş gibi hissediyorsunuz
Eşinizle yalnızca birlikte yaşadığınızı, faturaları ödediğinizi, evi işleri yaptığınızı, çocuklara baktığınızı hissediyor ancak hayatı gerçekten birlikte yaşadığınızı hissetmiyorsanız, evlilik terapisine ihtiyacınız olabilir. Eşler arasındaki kopukluk hissi bazen çok fazla olabilir ve kendinizi yalnız hissedebilirsiniz. Eşinizle birlikteyken yalnız hissetmeniz genelde yakınlık ve beraberliğin kaybolduğunu gösterir. Evlilikte yalnız olmak kadar kötü bir yalnızlık yoktur.
- Tartışırken işler çirkinleşiyor
En sağlıklı evliliklerde bile anlaşmazlıklar vardır. Bu anlaşmazlıklar bazen tartışmaya dönüşür. Ancak tartışma sırasında çirkinleşir ve kötü şeyler söylerseniz, evliliğinizde bir sorun olabilir. “Senden nefret ediyorum”, “Valizini topla”, “Seni bir daha asla görmek istemiyorum” ya da “Boşanmak istiyorum” gibi ifadeleri geri alamayacağınız için evliliğiniz içinden çıkılmaz bir hale gelebilir.
- Kin tutuyorsunuz
Evlilikte her şeyi akışına bırakmanız gerekir. Eşinizle daima aynı fikirde olamazsınız ve her zaman anlaşamazsınız. Önemli olan bunlar gerçekleştiğinde işleri akışına bırakmaktır. Ancak eşinize karşı kin tutar ya da kötü duygular beslerseniz, eşinizle olan ilişkiniz kötü etkilenecektir. Bu nedenle eşinize karşı kininiz varsa evlilik danışmanlığı almanızın zamanı gelmiş demektir. Bu sayede aranızdaki sorunu çözebilir veya eşinizi affedebilirsiniz.
- Ayrılmayı hayal ediyorsunuz
Sinir bozucu bir tartışmanın ardından herkes ayrılmayı düşünmüştür. Ancak öfke dindikten sonra bu düşünceler dağılır ve hayatınıza devam edersiniz. Ancak bu düşünceler kalıcı hale gelmeye başladığında ya da hayatınızı kendi başınıza ya da başka biriyle hayal etmeye başladığınızda ortada bir sorun var demektir.
- Ayrı hayatlar yaşıyorsunuz
Eşler karı-koca olmak yerine ev arkadaşı gibi olmaya başladıysa evlilik danışmanlığı almaları gerekebilir. Ancak bu, eşlerin her şeyi birlikte yapacakları anlamına gelmez. Ortada bir iletişim eksikliği olduğunda ya da yakınlık ortadan kaybolduğunda ortada bir sorun var demektir. Eşinizle hayatlarınız birbirinden tamamen ayrıysa ve birbirinizi yalnızca aynı evde yaşayan arkadaşlar olarak görüyorsanız, bir evlilik danışmanından yardım almanızın zamanı gelmiş demektir.
- Ortak bir gelecek göremiyorsunuz
Evlilik danışmanlığı gerektiren durumlardan belki de en önemlisi eşle ortak bir gelecek görememektir. Geleceğinize baktığınızda eşinizi görüyor musunuz? Eşinizle yaşlandığınızı ve her günü onunla birlikte yaşadığınızı görüyor musunuz? Görmüyorsanız, bunun nedenini sorgulayın. Mutluluk ve iyimserlikle dolu bir hayatı hayal edemiyorsanız, evliliğiniz de mutlu olmayacaktır.
Kaynak:
https://www.aysetolga.com/evlilik-terapisine-ihtiyaciniz-oldugunu-gosteren-10-isaret Önemli
Blog içerisinde yer alan tüm içerikler bilgilendirme amaçlıdır. İlaç veya ürün tavsiyesi değildir. Yaşadığınız hastalıklarla ilgili doktorunuza danışmadan herhangi bir ilaç veya ürün kullanmayınız!
