Biyoteknoloji ve Biyoteknoloji İlaç Nedir?
  • 15 Kasım 2020
  • 771

Biyoteknoloji nedir?

Biyoteknoloji, biyolojik sistem ve süreçleri kullanarak meselelere çözüm bulunması ve faydalı ürünler üretilmesidir. Ürün ve teknolojik süreçlerde canlı sistem ve organizmaların veyahut bunların türevlerinin kullanılması biyoteknolojinin asalıdır. Son zamanlarda biyoteknoloji, ilaçtan tarıma, hayvancılıktan tekstile, savunmadan enerjiye uzanan pek çok alanda gittikçe artan bir ağırlığa sahiptir.

Biyoteknoloji, ilaç endüstrisinin insan sıhhatinin hizmetinde ilerlemesi için kilit ehemmiyete sahiptir. Bugünkü koşullarda bilinen takriben 30 bin hastalıktan ancak 10 bininin rehabilitasyonu yapılabilmektedir. Hastalıklara karşı yeni ilaçların geliştirilmesinde biyoteknolojik yollar giderek kimyevi ve bitkisel formülasyonlardan daha tesirli olmaktadır. Son senelerde ruhsatlanan yeni ilaçlar arasında biyoteknolojik ilaçların oranı giderek artmaktadır. Aralarında kanser, alzheimer, kalp hastalıkları, diyabet ve romatoid artriti de içeren 200 hastalığın rehabilitasyonu için geliştirilen yeni ilaçların büyük bir bölümünü biyoteknolojik ilaçlar oluşturmaktadır.

İnsan sıhhatinde çığır açan biyoteknolojik ürünler, imalat ve geliştirme fiyatlarının yüksek olması sebebiyle pahalı ürünlerdir.

Biyoteknolojik ilaç nedir?

İlk defa penisilinin 1928’de Alexander Fleming tarafından üretilmesi ile başlayan ilaç sektöründeki biyoteknolojik üretim 1980’lerin başlarında ilk kez rekombinant DNA teknolojisi ile üretilen insan insülini ile diyabet rehabilitasyonunda kullanılmıştır.

Biyoteknolojik ilaçlar nasıl üretilir?

Konvansiyonel ilaçlar genelde kimyasal sentez isimi verilen bir süreç ile üretilirken biyoteknolojik ilaç üretiminin temeli hücre bazlı üretime dayanmaktadır. Ana hücre bankası ve çalışma hücre bankasından oluşan bu hücreler, spesifik bir protein üretilmesine imkan sağlamaktadırlar. İlaç imalatı, hücrelerin çoğaltılması için fermantasyon sonrasında seperasyon ve pürifikasyon gibi süreçleri içermektedir.

Biyoteknolojik ilaç dahilinde çeşitli rehabilitasyon alanlarında kullanılmakta olan ilaçlar arasında hormonlar (eritropoietin, somatropin büyüme etkenleri), insülin, immunomodülatörler, monoklonal antikorlar (mAb’lar), kan koagülasyon etkenleri ve aşılar sayılabilir. Bu ürünler referans biyoteknolojik ilaçlar ve biyobenzer ilaçlar olarak ikiye ayrılır.

Referans biyoteknolojik ilaç nedir?

İnovatör firma tarafından pazara sunulan ilk üründür.

Biyobenzer ilaç nedir?

Birbirinden ayrı bir şekilde geliştirilmiş iki hücre hattı aynı olamayacağından, biyoteknolojik ilaçlarda, konvasiyonel ilaçlarda kullanılan ‘eşdeğer’ ifadesi yerine ‘biyobenzer’ ifadesi kullanılır. Referans biyoteknolojik ürünlere mukayese et kaliteleri (üretim yol ve denetimleri), tesirlilikleri (arzulayan tesir) ve güvenlilikleri (riziko/yarar değerlendirmesi) açısından eşitliği gösterilerek onaylanan ancak kendi geliştirme ve üretim yöntemlerini haiz biyoteknolojik ilaçlara biyobenzer (biosimilar) ilaç denir.

Biyobenzer ilaçlar, hem hastaların biyoteknolojik ilaçlara ulaşımını artırmakta hem de rekabet yaratarak fiyatları azaltmakta, sıhhat sisteminin finansal devamlılığına katkıda bulunmaktadır. Ayrı olarak biyobenzer ilaçların satışa sunulması doktorlara ve hastalara yeni rehabilitasyon seçenekleri sunmaktadır.

Biyobenzer ve referans biyoteknolojik ilaçların etkin maddesi temelde aynı biyolojik madde olmakla birlikte, karmaşık tabiatları ve imalat metodlarından dolayı bir takım ufak farklılıklar gösterebilmektedirler. Onay süreci esnasında biyobenzer ve referans biyoteknolojik ilacın mevzubahis değişkenlik ve diğer farklılıklarının etkinliliği ve güvenliliğini etkilemiyor oldukları kanıtlanmış olmalıdır.

Biyoteknolojik ilaçlar konvansiyonel ilaçlardan hangi istikametlerden farklıdır?

Biyoteknolojik ilaçların temelini peptid ve proteinler oluşturduğu için konvansiyonel ilaçlara kıyasla yüksek molekül ağırlığına ve kompleks yapılara sahip ilaçlardır. Konvansiyonel ilaçlar kimyasal sentez ürünleri iken biyoteknolojik ilaçlar canlı hücrelerden ele geçirilen biyolojik ürünlerdir.

Konvansiyonel İlaçlarla Biyolojik İlaçların Karşılaştırması

Konvansiyonel İlaçlar

Biyolojik İlaçlar

Kimyasal sentezle üretilirler

Biyoteknolojik olarak üretilirler

Düşük molekül ağırlığı

Yüksek molekül ağırlığı

Fizikokimyasal özellikleri tamamiyle karakterize edilebilir

Kompleks fizikokimyasal özellik

İstikrarlı

Isı ve çalkalamaya hassas (agregasyon)

Saflık standartları mevcut

Değişken spesifikasyonlar

Değişik uygulama yollarına yönelik dozaj şekilleri hazırlanabilir       

Çoğunlukla paranteral yol ile uygulanır

Kan damarları yolu ile hızla sistematik dolaşıma geçer

Lenfatik sistem aracılığı ile sistemik dolaşıma erişip, proteolize uğrayabilir

Uzuv ve dokulara dağılır

Plazma ve hücreler arası sıvı ile hudutlu dağılım

Çoğunlukla toksisitesi spesifiktir

Reseptör aracılı toksisite

Çoğunlukla antijenik özellikte değildir

Çoğunlukla antijenik özellikte

Analitik metotlarla tamamiyle karakterizasyon

Karakterizasyonu zor

Saflaştırılması kolay

Saflaştırma prosesi uzun ve karmaşık

Kontaminasyondan savunması kolay

Kontaminasyon ihtimali çok yüksek

Biyobenzer ilaçların geliştirilmesi

Biyoteknolojik ilaçlar konvansiyonel ilaçlara kıyasla daha büyük moleküllere sahiptir ve her birinin tabiatında belli düzeylerde değişkenlik gösteren bir dizi özellik vardır. Bu değişkenlik, molekülün ‘şekli’ (katlanma) ile moleküle ilave etmiş olabilen rastgele bir şeker ya da karbonhidratın tür ve uzunluğunda (glikolizasyon) olabilir. Biyoteknolojik ilaçlar yaşayan organizmalar kullanılarak üretilirler.

Son ürün olan biyolojik etkin maddenin yaşayan hücre ya da organizmanın içinde bulunan binlerce diğer molekülden ayıklanarak saflaştırılması gerektiğinden üretim süreci karmaşıktır ve ileri teknoloji gerektirir.

Biyoteknolojik ilacın standart üretim akışı

 

 

 

Türkiye ilaç pazarında tüm formlarıyla beraber 208 adet referans biyoteknolojik, 46 adet biyobenzer ilaç bulunmaktadır. Ayrı olarak Türkiye ilaç pazarında 93 marka biyoteknolojik ve 17 marka biyobenzer ilaç bulunmakta olup biyobenzer 6 ilacın üretimi ülkemizde yapılmaktadır.

Türkiye’de biyoteknolojik ilaçlar 2017 seneninde, 4,1 milyar TL ile reçeteli ilaç pazarı içerisinde yaklaşık %19,5’lik bir hisseye sahiptir. Önümüzdeki senelerde dünyada biyoteknolojik ilaç pazarının diğer ürünlerin üzerinde büyüyeceği düşünülmektedir.

Mevcutta Türkiye ilaç pazarındaki ithal ürünlerin %30’unu biyoteknolojik ilaçlar oluşturmaktadır.

Biyoteknolojik ilaçların ülkemizde üretilmesinin getirdiği & getireceği kazanımlar:

  • Bu pahalı teknolojinin ülkemizde oluşması,
  • Hastaların biyoteknolojik ürünlere ulaşımının hızlanması,
  • Hekimlere değişik alternatifler sunulması,
  • İlaç ithalatına bağlı dış ticaret açığının azaltılması,
  • Yeni ürünlerin pazara girmesi ile oluşacak ürün çeşitliliğinin ürün ücretlerini aşağıya çekerek kamu sağlık bütçelerinin daha randımanlı kullanılması,
  • Oluşacak rekabet ortamının araştırmacı şirketleri daha yenilikçi ilaç bulmaya yönlendirmesi açılarından büyük ehemmiyet taşımaktadır.

Biyobenzer ile referans biyoteknolojik ürün arasında kalite, tesirlilik ve güvenlilik açısından rastgele bir fark var mıdır?

Rastgele bir fark yoktur. Bir biyobenzer ilaç ile referans biyoteknolojik ilacın aynı güvenlilik ve tesirlilik profiline sahip olması beklenir. Biyobenzer ilaçlar referans biyoteknolojik ilaçların izlemiş olduğu standartları izleyerek üretilir. Türkiye İlaç ve Tıbbi Alet Müessesesi (TİTCK) bir biyobenzer ilacın Türkiye’de piyasaya sürülmesine onaylama kararı almadan önce, ilmi komisyonları aracılığıyla mevzubahis yeni biyobenzer ilacın referans ilacı ile kıyas kabul edebilir ölçüde tesirlilik, kalite ve güvenlilik profiline sahip olduğuna ait değerlendirmelerde bulunur. Ülkemizde onay almış tüm biyobenzerlere ait ayrıntılı bilgi TİTCK’nın web sitesinde bulunmaktadır. www.titck.gov.tr

Biyobenzer ilaçların yan tesirleri referans biyoteknolojik ilaçların yan tesirlerinden değişik mıdır?

Değişik değildir. Onaylanmış olan biyobenzer ilacın referans ilacıyla, yan etkiler de dahil olmak üzere aynı güvenlilik ve tesirlilik profiline sahip olması beklenir. Biyoteknolojik ilaçlar, vücut tarafından yabancı protein olarak idrak etme potansiyeline sahip olup, istenmeyen bağışıklık reaksiyonlarına sebep verebilmektedir. Buna immünojenisite denir. Biyobenzer ilaçların referanslarından daha fazla istenmeyen bağışıklık reaksiyonuna kapı araladığına değin delil ya da bilimsel bir gerekçe bulunmamaktadır.

Bu içeriği paylaş