Bağışıklık Sisteminin Yaşlanmasına Karşı Mücadele 2021
  • 12 Ocak 2021
  • 287

Kişi yaşlandıkça, vücut maruz kaldığı hastalıklara daha az tesirli bir şekilde cevap veriyor gibi görünmektedir. Bu yüzden bağışıklık sisteminin yaşlanması hastalıklara yakalanma rizikonunu artırmaktadır.

Ancak süreç tamamiyle geri döndürülemez değildir. İyi alışkanlıklar ve sıhhatli hayat tarzı, insanların bağışıklık sistemlerinin yaşlılıkta da iyi işlemesini sağlamalarına yardımcı olur.

Bu yazıda, bağışıklık sisteminin yaşlanmasının ne olduğunu, neden oluştuğunu ve neticelerinin neler olduğunu izah edeceğiz. Dahası, bunu tersine çevirmek veya hafifletmek için neler yapabileceğinizi size söyleyeceğiz.

Daha fazlasını öğrenmek için okumaya devam edin!

Bağışıklık sistemi nedir?

Bağışıklık sistemi, vücudun zarar veren olabilecek ve hastalığa kapı aralayabilecek yabancı etmenlerden savunmasına yardımcı olur. Bu bağlamda, mikroplar (bakteriler, virüsler, mantarlar, parazitler), vücudun kendi anormal hücreleri ve alerjenler gibi unsurlardan söz ediyoruz.

Bu emel için sistem antikor üretir. Antikorlar, zararlı maddeleri yok eden veya tesirsiz hale getiren yapılardır. Bu yüzden, rastgele bir tehdit veya istilaya karşı savunmamız budur.

Ancak bağışıklık sistemi her vakit aynı kalmaz. Aksine, yaşam süresince değişir. Mesela yeni doğanlar mevzubahis olduğunda, daha tam dokunulmazlık kazanmış değillerdir.

Küçük çocuklar yalnızca annelerinden aldıkları bir takım antikorlara sahiptir. Bunları gebelik esnasında, plasenta yoluyla ve ayrı olarak emzirme döneminde anne sütünden alırlar. Ancak küçükler giderek ve yukarıda söz edilen unsurlara maruz kaldıkça savunma mekanizmalarını geliştirir ve mükemmelleştirirler.

Cinsel olgunluktan sonra vücudun bağışıklık işlevleri bir şekilde azalmaya başlar. Bu konudaki en ehemmiyetli farklık kök hücreler ile alakalıdır. Bağışıklık sisteminin yaşlanması bu arada T hücrelerinin varlığını da etkiler.

Ancak yaşlandığımızda büyük bir dönüşüm gerçekleşir. Çocuklukta olanların zıddı gerçekleşir ve bu daha iyisi için değildir. Genel olarak bağışıklık sisteminin yaşlanmasını, yaşlanmanın, işlevleri dejenere olan bağışıklık sistemi hücreleri üzerindeki tesiri olarak tanımlayabiliriz.

Su içmek için mola veren egzersiz yapan adam Yaşlanmak vücut süreçlerinin natürel bir parçasıdır, ancak bunu sıhhatli bir şekilde yapmak için adımlar atabilirsiniz.

Bağışıklık sisteminin yaşlanması nedir?

Bağışıklık sistemi daha az tesirli hale gelir ve bu da aşağıdakiler gibi çeşitli işlevlerin kaybına kapı aralar:

  • Yabancı cisimler ile vücudun kendi hücrelerini ayırt etme becerisi. Böylelikle yabancı cisimleri saptayamaz veya kendi hücrelerini düşman olarak görür.
  • Akyuvarlarda azalma: Bu sadece sayı olarak değil, aynı zamanda enfeksiyonlara cevaplama becerilerinde de geçerlidir.
  • Makrofajlar yavaşlar: Kanser hücrelerini ve bakterileri yok etmeleri daha uzun sürer.
  • Antikorlar işlevlerini kaybeder: Tesirli yanıt veremezler.

Daha fazlasını keşfedin: Bağışıklık Sistemi Kanser İle Nasıl Savaşır

Bağışıklık sisteminin yaşlanmasının neticeleri

Yaşla beraber olan farklıklar vücudun bağışıklık aktivitesini etkiler. Bu yüzden, yaşlı insanların enfeksiyonlara yakalanma, kansere yakalanma ve grip veya zatürre gibi çeşitli hastalıklara yakalanma ihtimali daha yüksektir.

Aslında, bir hayli otoimmün hastalık yetişkinliğin ikinci yarısında daha sık ortaya çıkar. Gelişmeleri için değişik kontrol noktalarının başarısız olması gerekir.

Ayrı olarak, yaşlılıkta, iyileşmeyi olası kılan daha az hücre olduğu için vücut daha yavaş iyileşme eğilimindedir. Bu bir kısır döngü haline gelebilir. İyileşme yavaş olduğu için vücut maruz kaldığında tekrar hasta olabilir.

Bağışıklık sisteminin reaksiyonunu zayıflatan tek şeyin yaşlılık olmadığını unutmamak ehemmiyetlidir. Ayrı olarak iki boyutu vardır: Doğuştan gelen bağışıklık ve sonradan kazanılmış bağışıklık.

Doğuştan gelen bağışıklık, vücudun enfeksiyona karşı ilk savunma hattıdır. Bu arada, sonradan kazanılmış bağışıklık, vücudun belirli patojenleri anımsamasına ve bunlara saldırmasına müsaade eder.

Sonradan kazanılmış bağışıklığın kaybı hasebiyle, vücudun zati bastırmış olduğu inaktif patojenler yine aktif hale getirilebilir. Klasik örnekler herpes zoster ve tüberkülozdur.

Ayrı olarak bakınız: Zayıflamış Bir Bağışıklık Sisteminin 4 Belirtisi

Bağışıklık sisteminin yaşlanmasıyla mücadele için ipuçları

İzah ettiğimiz senaryoya karşın, tesirlerini en üye indirmek için bağışıklık sisteminin yaşlanmasıyla alakalı rizikoları azaltmak mümkündür. Hem de bu sürecin ortaya çıkmasını geciktirmek dahi mümkündür.

Bu manada yaşam tarzı açısından dikkat etmemiz şart olan birkaç husus var. Bunlar temel dörtlü ile alakalıdır: Egzersiz, yemek, alışkanlıklar ve stres ile duyguları yönetmek.

Düzenli fiziksel etkinlik

Son araştırmalara göre egzersizin bağışıklık sisteminin sürdürülmesinde ehemmiyetli bir tesiri vardır. Fizyolojik olarak adale dokusunun miyokinler isimi verilen bazı proteinler ürettiği gerçeğiyle alakalıdır. Bunlar irini azaltır ve bağışıklık işlevinin savunmasına yardımcı olur.

Ek olarak, diğer çalışmalar, aktif fertlerin daha az aktif fertlere göre aşılamaya yanıt olarak daha fazla antikor ürettiğine değin ispat eder bulmuştur. Egzersiz, enfeksiyonlara karşı savunmada ve zayıflamış sistemleri kötüleştirebilecek diğer kronik vaziyetlere karşı da yararlıdır.

Ek olarak egzersiz, mutluluk hormonlarının (serotonin, dopamin, oksitosin) düzeylerini yükselterek stresi ve kaygıyı azaltır. Bu şekilde, hastalıktan kurtulmak veya hasta olmaktan kaçınmak için ehemmiyetli olan iyi bir ruh halinde kalmanıza yardımcı olur.

Sıhhatli beslenme, sıhhatli bağışıklık sistemi demektir

Sıhhatli beslenmenin bağışıklık sisteminin yaşlanmasını azalttığına dair direk bir delil yoktur. Bununla birlikte, sıhhatsiz beslenmenin zararını gösteren pek çok kanıt vardır. Başka bir söylemle, yüksek miktarda trans yağ, şeker ve arıtılmış un tüketimi hastalıkların ortaya çıkmasına katkıda bulunur. Ve ne kadar çok hasta olursak, vücudun iyileşme yeteneğini o kadar çok tüketiriz.

Aksine, sıhhatli bir perhiz bol meyve ve sebze, zeytinyağı, kırmızı etten daha fazla balık ve kümes hayvanı, süt ürünleri, az şeker ve daha az undan oluşur. Bu diyet, obezite, kardiyovasküler hastalık, diyabet ve çeşitli kanser türleri rizikonunu azaltır.

Ayrıca balanslı beslenme, ideal kilonun savunmasına yardımcı olur. Yaşlı yetişkinlerde biriken yağ, kronik iltihaplanma üzerinde negatif bir tesire sahip olabilir.

Bu, tip 2 diyabetten kardiyovasküler hastalıklara ve kansere kadar hemen hemen tüm yaşlılık şartlarıyla ilişkili bir etmendir. Kronik iltihaplanma ayrıca yaşlı yetişkinlerde yaygın otoimmün hastalıklarda rol oynar.

Sıhhatli besinler Sıhhatli parametrelere göre balanslı beslenme, yaşlanmanın hücreler üzerindeki tesirlerini azaltabilir.

Sıhhatli alışkanlıklar ve duygular

Sıhhatli alışkanlıklardan söz ederken yukarıda söz ettiğimiz egzersize ek olarak iyi uykuyu da katmamız gerekiyor. Dinlenme bizi yeniler ve sistemlerimizi aktif meblağ.

Bu arada vücudumuzu değiştiren maddelerin tüketiminden de kaçınmalıyız: İçki, sigara ve uyuşturucu. Fazla kafein dahi zararlıdır. Elbette bu, fazla çalışma, kaygılar, stres ve negatif duygulara kadar uzanır.

Balanssızlığa kapı aralayan ve bizi hasta eden her şey, vücudun iyileşme ve toparlanma yeteneğini etkileyecektir. Başka bir söylemle bağışıklık sistemimizin ömrünü etkileyecektir.

Yaşlanmayı gelmeden önlemek

Bağışıklık sisteminin yaşlanma rizikonunu önlemek için yaşlılığı beklememeliyiz. Hâlâ genç olsanız veya erken yetişkinliğe erişmiş olsanız dahi, bağışıklık sisteminizle hemen ilgilenmeye başlayabilirsiniz.

Zor değil ve çok paraya mal olmaz. Egzersiz yapın, sıhhatli beslenin, sigara içmeyin, içki tüketimini ve kaygılarınızı azaltın ve iyi uyuyun. Uzun vadede ortaya çıkan yararlar paha biçilmezdir!

Stresi Doğru Bir Şekilde Yönetmek Olasıdır Stresi Doğru Bir Şekilde Yönetmek Olasıdır Stresi yönetmek, çoğu insanın bilmedği bir şeydir. Bu meseleyle yanlış bir şekilde başa çıkmaya çalışmak, daha fazla stres yaratabilir. Daha fazla oku »

La entrada Bağışıklık Sisteminin Yaşlanmasına Karşı Mücadele aparece primero en Sıhhate bir adım.

Bu içeriği paylaş